'MİDYE, KOKOREÇ, TAVUK: DENETİMSİZ SOKAK LEZZETLERİ HALK SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR'
Kağıt üzerinde denetim ölüme davetiye çıkarıyor
ÖZEL HABER-MÜRVET KUBAY
Son dönemde artan zehirlenme vakaları midye, kokoreç, kumpir ve tavuk gibi sokak lezzetlerini yeniden tartışmaya açtı. Türkiye Mimar ve Mühendis Odalar Birliği (TMMOB) Gıda Mühendisleri Odası, hijyen eksikliği, denetimsizlik ve sıcaklık kontrolündeki bozulmaların halk sağlığını ciddi riske attığını belirtti.
Son haftalarda Türkiye'nin farklı bölgelerinde yaşanan gıda zehirlenmesi vakalarındaki artış, sokakta en çok tüketilen midye, kokoreç, kumpir, tavuk ve türevi gibi ürünlerin güvenliğini yeniden gündeme taşıdı. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi İ. Uğur Toprak, bu ürünlerin 'yüksek riskli gıdalar' kategorisine girmesinin tesadüf olmadığını vurguladı.
'Hijyen uygun değil'
İ. Uğur Toprak, sokak satıcılarının büyük çoğunluğunda uygun hijyen ve sıcaklık kontrolü altyapısı olmadığını belirterek riskin temel nedenlerini tek tek anlattı. Toprak, 'Sıcak hava, uygun olmayan saklama koşulları ve kırılan sıcak-soğuk zincir gıda zehirlenmesi riskini artırıyor. Mayonezli veya süt bazlı ürünlerin yanlış saklanması ciddi sonuçlar doğurabilir' dedi. Toprak'a göre tüketicinin sokaktan aldığı yiyecekleri uzun süre açıkta bekletmeden tüketmesi, gıda güvenliği açısından kritik önem taşıyor.
Kamuoyunda sıkça tartışılan 'sokak midyelerinin büyük kısmı merdivenaltında üretiliyor' iddiasına ilişkin ise net veri bulunmadığını söyleyen Toprak, denetim süreçlerindeki açığı şu sözlerle ifade etti: 'Veriye ulaşamadığımız için oran vermek mümkün değil. Denetimler genellikle kayıtlı işletmelere yapılıyor fakat denetim sırasında kayıtdışı üretim yerlerine rastlanabiliyor.'
'Bakanlık aktif rol almalı'
Denetim mekanizmasının iyi işlemediğine dikkat çeken Toprak, 'Gıda mühendisi ve denetçi sayısının yetersizliği denetim krizini büyütüyor. Yerel yönetimler ve Tarım ve Orman Bakanlığı bu konuda aktif rol almalı. Eğitim ve denetimlerin etkin yapılması, tüketicilerin güvenli gıdaya erişimi için zorunlu' diye konuştu.
Tavuk, midye ve kumpir gibi çabuk bozulan ürünler için özel ruhsat alınması gerektiğini hatırlatan Toprak, uygulamanın kağıt üzerinde kaldığını öne sürdü. Toprak; işletmelerin yanı sıra seyyar satıcıların da kayıt ya da onay belgesi almak zorunda olduklarını söyledi.
Sokak tezgâhlarında yeniden ısıtılan tavuk iddialarını doğrulayan Toprak, yalnızca sokakta değil, ruhsatlı bazı işletmelerde de benzer manzaralarla karşılaşıldığını belirtti. Toprak, 'Kesilen tavuk dönerler bekletiliyor, soğuduktan sonra ızgarada tekrar ısıtılıyor. En büyük tehlike burada. Bakteriler için en elverişli ortam oluşuyor. Bu da ölümcül sonuçlara yol açabiliyor' dedi.
Koordinasyon eksikliği
Denetim yetkisi tartışmalarına da açıklık getiren Toprak, esas sorunun koordinasyon eksikliği olduğunu ifade etti. Toprak, 'Tarım ve Orman Bakanlığı tek yetkili kurum. Belediye ruhsat verir. Sağlık Bakanlığı su konusunda yetkilidir. Bu kurumlar arasındaki koordinasyon eksikliği gıda güvenliğini olumsuz etkiliyor. Mevcut yasalar iyi; ancak merdivenaltı üretim ve izinsiz seyyar satışlar engellenmeli, denetimler etkinleştirilmeli. Zehirlenme belirtisi ortaya çıktığında derhal bir hekime başvurulmalı. 'Geçer' diye beklemek ciddi sonuçlar doğurabilir' dedi.
Isıtılınca zehir saçan gıdalar
• Tavuk Döner / Izgara Tavuk
• Midye Dolma / Sokak Midyesi
• Kumpir - Mayonezli, Sütlü Soslu Ürünler
• Kokoreç - Önceden Pişirilip Bekletilen Ürünler
• Pilav / Makarna (Bacilluscereus riski)
• Etli, Sulu Yemekler (Tencere Yemekleri)
• Deniz Ürünleri (Kalamar, Karides, Balık Kızartmaları)
• Yöresel Pazar ve Festival Çadırlarındaki Etli Ürünler