İkinci el araç fiyatları yaz aylarında hareketlenecek
İkinci el araç fiyatları yaz aylarında hareketlenecek
İçeriği Görüntüle
İsrail’in 12 Haziran gecesi İran’a yönelik başlattığı hava saldırısıyla tırmanan bölgesel kriz, Ankara’da en üst düzeyde yakından takip ediliyor. Türkiye, gerilimin fitilini ateşleyen taraf olarak açık şekilde İsrail’i işaret etti. Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları, Netanyahu yönetimini hedef alırken; ABD’ye yönelik eleştiriden kaçınılması dikkat çekti. İlk Tepki Dışişleri’nden Geldi 13 Haziran sabah saatlerinde yapılan Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, İsrail’in saldırısı “en güçlü şekilde” kınandı. Açıklamada, Tel Aviv’in Gazze, Lübnan ve Suriye'deki saldırgan tutumuna dikkat çekilerek, bu yeni saldırının bölgedeki istikrarsızlığı daha da derinleştirdiği ifade edildi. Aynı gün içinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da sosyal medya üzerinden yaptığı yazılı açıklamada, İsrail’in bölgeyi “daha da tehlikeli bir aşamaya taşıdığına” işaret etti. Erdoğan, Netanyahu yönetiminin “mutlaka durdurulması gerektiğini” vurguladı. Ankara’da Kriz Masası Toplandı Açıklamaların hemen ardından Ankara’da olağanüstü güvenlik toplantısı yapıldı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak’ın katılımıyla gerçekleşen toplantıda olası senaryolar ve Türkiye’ye olası yansımalar değerlendirildi. Bakan Fidan, toplantı sonrası yaptığı açıklamada “Türkiye'yi ilgilendiren her türlü senaryoya karşı gerekli önlemler alınmıştır,” dedi. İsrail’e Sert Eleştiri, İran’a Temkinli Yaklaşım Ankara’nın açıklamalarında ortak vurgu, İsrail’in Ortadoğu’da stratejik istikrarsızlık yaratan politikalara imza attığı yönünde oldu. Erdoğan, Netanyahu’yu “katliam şebekesinin lideri” olarak niteledi. Dışişleri Bakanı Fidan ise Gazze, Lübnan, Suriye ve İran’a yönelik saldırıların bölgesel barışı tehdit ettiğini belirtti. Ancak Ankara, Tahran’a yalnızca “taziye” düzeyinde bir mesaj verirken, siyasi destek anlamına gelebilecek ifadelerden kaçındı. Bu tutum, Türkiye’nin bölgesel dengeleri gözeten temkinli yaklaşımı olarak değerlendirildi. ABD’ye Eleştiri Yok, Trump’ın Sürecine Destek Dikkat çeken bir diğer unsur ise Ankara’nın bu süreçte ABD’ye yönelik herhangi bir eleştiri getirmemesi oldu. Tam aksine, Dışişleri Bakanı Fidan, ABD Başkanı Donald Trump’ın başlattığı nükleer müzakere sürecini “barış için tek yöntem” olarak tanımladı. Washington’un İsrail’e açık destek verdiği bu süreçte, Ankara’nın bu dengeleyici tutumunun, 24-25 Haziran’da Hollanda’da yapılacak NATO Zirvesi ve olası Beyaz Saray ziyareti öncesi diplomatik ilişkileri zedelememe amacı taşıdığı belirtiliyor.

Kaynak: RSS