TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, AKP iktidarına karşı hiç olmadığı kadar sert konuştu. Atalay, son dönemdeki tutuklamalara bile isyan etti. Atalay, grev yasaklarını tanımayacaklarına dair sinyali de verdi. Atalay, özellikle Mehmet Şimşek'i hedef aldı. Atalay, "Cumhurbaşkanı bir gün şu Maliye Bakanı'na, şu bakanların yarısını, şu madenin bir altına bir soksalar bir görseler..." dedi.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, kamu toplu iş sözleşmeleriyle ilgili düzenlediği basın toplantısı düzenledi. Ergün Atalay, AKP iktidarını hiç olmadığı kadar sert eleştirdi. Atalay, son dönemde yaşanan tutuklamalara bile tepki gösterdi. Atalay, ucuz işçi için Mısır'dan elemen arayan patronlara da, "Nereye giderlerse gitsinler" dedi. Atalay, işçinin geçim mücadelesine dikkat çekerek konuşmasında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i özellikle hedef aldı."ERDOĞAN, ŞİMŞEK'İ MADENİN BİR ALTINA SOKSA DA..."
Şimşek'ten emekçi için asla da iyi bir adım beklemediğini söyleyen Atalay, "Sayın Cumhurbaşkanı bir gün şu Maliye Bakanı'na, şu bakanların yarısını, şu madenin bir altına bir soksalar bir görseler o işçi nasıl çalışıyor?" dedi. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, kamu işçilerinin toplu sözleşme süreciyle ilgili yaptığı açıklamada, “Onun için buradan başta Maliye Bakanı'na, Çalışma Bakanı'na, Sayın Cumhurbaşkanı'na buradan bir kere daha sizin sayenizde bir daha seslenmek istiyorum. Diyorum ki; sözleşme görüşmeleri asgari ücrete benzemiyor. Sözleşme görüşmeleri emekli zammına benzemiyor. Sözleşme görüşmeleri memur zamlarına da benzemiyor. Şu anda ocak ayında başlayanların bir kısmı, işte mart ayında başlayan arkadaşlarımızın bir kısmı şu anda tarafsız arabulucuya gittiler. ” diyerek sürecin ciddiyetine dikkat çekti."ŞİMŞEK'İN POLİTİKALARI FAYDA GETİRMİYOR"
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i eleştiren Atalay, “Sayın Maliye Bakanı bunların bir tanesini duymuyor, görmüyor, bir politika izliyor. Onun izlediği politika bu ülkede ne emekliye, ne işçiye, ne taşerona, ne staj mağduruna bir fayda getiriyor, hiç kimseye bir fayda getirmiyor” dedi."KÖLE ÜCRETİYLE İŞÇİ BULAMAZSINIZ"
Kamu işçilerine ödenen maaşların yetersizliğine vurgu yapan Atalay, şu ifadeleri kullandı:
- "34.000 lira, 40.000 lira ücret. Değerli arkadaşlar, İŞKUR ilan yapıyor, gazeteler, televizyonlar ilan yapıyor. Diyorlar ki "İşçi bulamıyoruz." Bu ücrete işçi bulamazsınız. Bu ücret köle iş ücreti. Diyorlar ki "Patronlar Mısır'a gidiyor, Ürdün'e gidiyor." Nereye gidiyorlarsa gitsinler. Yani bu ülkede bu işçiye 30.000 lirayı, 40.000 lirayı fazla gören patronlar varsa nereye gidiyorsa gitsinler. Yani sıtmayı ölüme döşeyip sıtmaya razı etmenin hiçbir anlamı yok. Onun için bu ülkede Türk-İş bu ülkede, bu ülkeden yana oldu.
"MEMUR SENDİKALARI AKLINI BAŞINA ALSIN"
Bazı memur sendikalarının da işçilere yönelik bakışını da Atalay çok sert eleştirdi:
- Bazı memur sendikaları da işçiyi öyle görüyor ki, yani sanki biz marabayız. Yani burada, affedersiniz, lağımından çöpüne kadar, ekmeğinden savunma sanayisine kadar, yerin altına kadar, özellikle ifade ediyorum, Sayın Cumhurbaşkanı bir gün şu Maliye Bakanı'na, şu bakanların yarısını, şu madenin bir altına bir soksalar bir görseler o işçi nasıl çalışıyor? Hangi şartlarda çalışıyor? Hangi zahmeti, hangi sıkıntıyı çekiyor? Geçen gün bir yazı, memur sendikaları müracaat ediyor Cumhurbaşkanlığı'na, diyor ki "İşçiden amir olmaz." Değerli arkadaşlar, bu ne demek onu da bilmiyoruz. Sonra bir araştırdık. Düşünün, üniversitede işçi kadrosuna girmiş üniversite mezunu arkadaşlarımız var işçi kadrosunda, 20 senedir çalışıyor.
- Onun için başta bazı memur sendikaları aklını başına alsın. Memur da bizim, emekli de bizim, işçi de bizim. Yani bizi ayrıştırmasınlar. Çünkü biz bu ülkede, dünyanın hiçbir ülkesinde bedenen çalışanla masada başında çalışan aynı ücreti almıyor, alamaz. Yani bedenen çalışanla masa başında çalışan, ortalama her gün 5 tane arkadaşımız iş kazasından değil, iş cinayetinden can vermeye devam ediyor.
- Bunu Soma'da, Ermenek'te, Amasra'da, her yerde, en son İliç'te görmeye devam ediyoruz. Yani onun için işçinin talebine, sendikacıların talebine bir an evvel kulak versinler.

GREV YASAĞINA KARŞI DİRENİŞ SİNYALİ VERDİ
Toplu sözleşme sürecine dair takvimi de paylaşan Atalay, “Demiryolları 5 Mayıs’ta tarafsız arabulucuya gitti. 15 gün süresi var. Ardından süreç çalışıyor. İki ay içinde grev kararı almak ve uygulamak zorundayız” dedi.Enerji ve karayollarında da benzer süreçlerin başladığını belirten grev sinyali verdi.
Atalay, milli güvenlik gerekçesi ile grevin yasaklansa da emekçinin sesini duyurayacağını söyledi.
Atalay şöyle konuştu:- Tabii öyle bir 12 Eylül'den kalan bir grev yasağıyla ilgili bir tablo var.
- İşte bunun dışında enerji bunun dışında kalıyor. Savunma sanayi bunun dışında kalıyor. Bu demek şu demek değildir yani bunun dışında kalıyor diye. İşçi tepkisini, sıkıntısını her noktada, her alanda göstermek durumundayız.
- Yani mesaisinden, gece zammından, servisinden yemeğine kadar şu anda 2 kap yemek yediğin zaman bu ülkede 300 liraya 400 liraya yiyemezsin.
- Bunu da konuşmak durumundasın ama işveren sendikası diyor ki; benim yetkim yok. Herkes gözünü dikmiş Maliye Bakanı'na. Maliye Bakanı da bugüne kadar işçi ile ilgili hiç müspet bir şey yaptığını geçmiş dönemde de görmedim, bu dönemde de görmedim.
- Yani göreceğimi de hiç zannetmiyorum çünkü onun dünyası başka, biz çalışanların dünyası başka. O bir dar çerçeveden tabloya bakıyor.