HABER: Seval Aslan
Türkiye ekonomisinin temel yapı taşlarından biri olan ve yaşanan ekonomik sıkıntıların en önemli göstergelerinden olan gıda enflasyonu, iktidarın ithalata dayalı politikalarından dolayı üreticiyi yok eden bir noktaya geldi.
Ziraat Mühendisleri Odası eski başkanı ve yüksek mühendis Ferdan Çiftçi, gıda enflasyonunu ve tarımda yanlış politikaların sonucunda Türkiye’nin geldiği mevcut durumu anlattı.
Türkiye’nin ithalata dayalı bir politikayı benimsediğini ifade eden Çiftçi, biyolojik çeşitliliğin yüksek olduğu bu coğrafyada çiftçinin yeteri kadar desteklenememesi ile tarımdan uzaklaştığını belirtti.
“SÜRECİN SORUMLUSU BU POLİTİKAYI UYGULAYANLARDIR”
Çiftçi, “Genel tarım politikalarına baktığımızda, bizim kendi kaynaklarımıza dönüp tarımın başladığı, geliştiği topraklardan bahsediyoruz ve ciddi bir biyolojik çeşitliliği olan ve gen kaynakları açısından zengin bir coğrafya üzerinde yaşıyoruz.
Ama bunun kıymetlerini biliyor muyuz? Maalesef bilmiyoruz ve biz ithalata dayalı bir tarım politikasını ne yazık ki benimsemiş durumdayız.
Özellikle 80’lerden sonra başlayan süreçte neoliberal politikalara teslim olmuş, ithalata dayalı politikaların geçiş süreci bizim için şu an geldiğimiz noktanın ne kadar kötü olduğunu gösteriyor.
Şu anda biz gıda enflasyonunda dünyada birinci sıradayız.
Dünya enflasyonuyla bizden sonra gelen ülke yüzde 5’lerde ve dünya ortalaması yüzde 3-4 civarında bizim yıllık gıda enflasyonumuz yüzde 70.
İthalatı keseceğiz dedik ama ithalatı özendirdik. Küçük üreticiyi destekleyeceğiz dedik, küçük üretici yok edici politikaları ortaya koyduk.
Bizim küçük üreticiyi önceleyen, tarım topraklarımızı koruyan, su kaynaklarımızı koruyan ve kendi genetik kaynaklarımızı geliştirici politikalara önem veren ve bu anlamda da araştırma enstitülerimizi daha güçlendiren bir tarım politikasına ve aynı zamanda da desteklemelerde nitelik ve nicelik olarak daha yukarıya çeken ve bu desteklemeyi bir politika aracı olarak kullanan bir yapıya doğru evrilmesi gerekiyor.
Bunu yapmadığımız zaman biz ne yazık ki bunları daha çok konuşup ve her seferinde söylediğimiz şeyleri tekrar tekrar konuşmaya devam ederiz.
Geldiğimiz sürecin sorumlusu bu politikaları uygulayanlardır. Gelinen nokta için devlet politikaları çok yanlış ilerledi diyebiliyoruz. Hep şöyle söylenir: ‘Bir tarım politikamız yok.’ Hayır. Bir tarım politikamız var.
Yanlış politikalar uygulanıyor. Bilinçli politikalar uygulanmıyor. Çok uluslu şirketlerin şirket tarımcılığını önceleyen, çok uluslu şirketlerin karını önceleyen, onların politikalarına uygun bir politika uyguluyoruz. İthalata dayalı politikalar uyguluyoruz. Kaynaklarımızı doğru ve verimli kullanmıyoruz. Bu hatalardan dönülmesi gerekiyor.
Çiftçinin de yeterli desteklenmesi gerekiyor. Kamucu, doğayla dost, küçük üreticiyi destekleyen tarım politikalarına acilen dönüşe ihtiyaç var.” ifadelerini kullandı.