Özgür Özel Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.
Özgür Özel’in açıklamalarının satır başları şu şekilde:
Yıllar önce bir görevim daha vardı, o dönem Osmaniye milletvekilimiz yoktu, ben fahri Osmaniye Milletvekilliği yaptım. O dönem girilmedik esnaf, taziye evi bırakmamıştım. Osmaniye de beni hiç bırakmadı. Bugün buraya Osmaniye’mizin Dereli Köyü’nden kadınlarımızın çok kıymetli bir katılımı var. Cumhuriyet Halk Partisi Osmaniye’de de büyümeye devam ediyor.
31 Mart seçimlerinde şöyle bir şey söyledik. Biz bu seçimde biz ittifak yapamadık ama en büyük ittifakının içindeyiz o ittifakın da ardı Türkiye İttifakı’dır dedik ve herkesi davet ettik ve etmeye devam edeceğiz. Türkiye İttifakı aidiyeti ne olursa olsun tüm demokratlardan oluşuyor.
ÖZGÜR ÖZEL: DEDAŞ’IN ORAYA ETTİĞİNİ KİMSE ETMİYOR
İçişleri Bakanı’nın ilk gün yaptığı açıklamanın gerçeği yansıtmadığı meselenin bir anız yangınından kaynaklanmadığı ortaya çıktı. Çok sayıda bağımsız kuruluşun yazdığı raporlar DEDAŞ’ın inanılmaz ihmallerini anlatıyor. 15 maddelik raporda yangın çıkması için etraftaki otların yanması için ne gerekiyorsa yapıldığını, ufacık tedbirlerin alınmadığını, yandaki araçların budanmadığını DEDAŞ’ın bu yangına davetiye çıkardığını gösteriyor bu raporlar. DEDAŞ herhalde bu bölgenin en çok şikayet ettiği kurumdur. Sayaç okunmadan kesilen yüksek faturalardan tutun çiftçiye ait trafoların haczine elektrik kesintilerine, elektrik altyapısının yenilenmemesine sayısız şikayet var. En çok Şanlıurfa’da var. DEDAŞ’ın oraya ettiğini kimse etmiyor. Şanlıurfa’yı bu kavurucu sıcakta elektriksiz dolayısıyla susuz bırakıyor. Sağlık hakkını tehdit ediyor. Solunum cihazlarını diyaliz hastalarına bağlı hastaların yaşamını riske atıyor.
Elektrik mühendisleri odasına tüketici derneklerine kulak verdik. Orman yangınına bakıyorsunuz 15 can gitmiş DEDAŞ’ın ihmalinden kaynaklanıyor, diyaliz hastası zehirlenecek DEDAŞ’tan kaynaklanıyor. Bu sıcak altında sağlık tehdit altında. Bir kent bir bölge sadece karın peşinde koşanların dezonformasyonuyla “efendim kaçak kullananlar var ondan oluyor” kaçak kullanan varsa onunla ilgili yapılacak iş başkadır. Bir şehre düzenli elektrik sağlamak için yapılacak iş başkadır. Orman yangınlarının tüm yönleriyle araştırılması lazım.”
ÖZGÜR ÖZEL: TASARRUF PAKETİNE TEPKİ
Geçtiğimiz ay, sözde büyük ümitlerle tasarruf paketi açıkladılar. Açıkladı tasarrufun tümünü yapsalar 100 milyar TL, yani bu yılın bütçesinin binde 9’u yani yüzde 1 değil. Ama bir yanda emekçinin servisini kaldıralım, öğretmeni atamayalım, emekliye asgari ücrete zam yapmayalım tasarrrufa ihtiyaç var. Ama bakın ne oldu. Daha bir ay geçti, temsil ve tanıtma giderleri 2 kat artmış. Haberleşme gideri 150 milyon TL artmış. İkisinin toplamı yarım milyar. 100 milyar tasarruf edecekler iki kalemde yarım milyar israfa gitmiş. Kamu binaları kiralama giderleri yüzde 100 artmış.
Geçen yıl Merkez Bankası 800 milyar TL zarar etti, tasarrufun 8 katı. KKM’ye 1,2 trilyon verdiler tasarrufun 12 katı. Kamu Özel işletmelerine üç yılda 675 milyar ödeyecekler 6 katı. Bütçeden bu yıl sadece faize 1,3 trilyon ödenecek 13 katı. Gerçekleşen yine israf yine masraf yoksullaşan yine vatandaş zenginleşen yine yandaş.
6 Şubat depreminin üzerinden tam 16 ay geçti. Geçtiğimiz Cuamrtesi günü Malatya’daydım. Konteyner kente gittik gördük. 16 ayın sonunda Malatya’da bir arpa boyu yol alınmadığını kentin geceleri hayalet kente dönüştüğünü. Malatya’da kimsenin gülmediğini söylemeliyim. Bir yılda konutlar elinizde diye oy alanlar bu sözün yüzde 12’sini tuttular. Malatya’da ise ortalama yüzde 6,7. Yani Malatya’da evini kaybeden 100 kişiden 94’ü çadırda.
Ayrıca deprem bölgesinde büyük bir barınma krizinin yanında Mart ayından bundan sonra her ay 15-20 konut teslime edeceğiz diyenlerin şu anda 3 ayda bütün şehirlerde 2 bin 500 konut teslim ettiklerini söylemeliyim. Sebep şu. Bütün ilgili odalar mühendisler mimarlar CHP ve muhalefet demişti. 1 yılda bu yöntemle bu konutlar olmaz. Bütün gücünüzle yapsanız bile takip eden süreçte bu rakamlar tutmaz. Sözlerinin yüzde 6’sını tuttular. İşin kötüsü bu ay kira yardımı da bitiyor. VE aldığınız izlenim o dur ki yardımı uzatmayı düşünmüyorlar. Bu konuda hem sağ duyulu meseleyi bir siyasi çekişme haline getirmeden konunun muhataplarından çözüm getirmelerini bekliyoruz. Bu kira yardımının uzatılması ile ilgili gerekli öneride bulunacağız. ‘Biz kira yardımını uzatmayız ne halleri varsa görsünler’ diyorlarsa bilsinler, deprem bölgesindeki kimse sahipsiz değildir.