Mehmet İnmez'in haberi...
İzmir’in Çeşme ilçesinde 16 Temmuz 2023’te kaybolan 19 yaşındaki Veli Eren Atay’dan iki yıldır hiçbir haber alınamıyor. Genç yaşta iz bırakmadan kaybolan Atay’ın ailesi, her gün yeni bir ihbarla sarsılıyor. Sosyal medyada başlayan kampanyalar umut yaratırken, bir yandan da sahte ihbarlar ve medyumlar aileyi büyük bir yıkıma sürüklüyor. Aile, soruşturmada özel bir ekip kurulmasını ve gizlilik kararının kaldırılmasını istiyor.
O GÜN NE OLDU? VELİ EREN NASIL KAYBOLDU?
Veli Eren Atay, 16 Temmuz 2023 Pazar günü, Çeşme’de arkadaşlarıyla birlikte bir gün geçirmek üzere İzmir’den yola çıktı. Alaçatı’daki bir plaja gelen grup, denize girdi, birlikte vakit geçirdi. Görgü tanıklarının ve dosyadaki ifadelere göre, Veli Eren öğleden sonra saatlerinde arkadaş grubundan kısa süreliğine ayrıldı. O andan itibaren kendisinden bir daha haber alınamadı.
O gün ailesiyle son görüşmesi de sıradan bir konuşmaydı. Annesiyle telefonda görüşen Veli Eren, "Anne merak etme, arkadaşlarla denizdeyiz, akşam dönerim" dedi. Bu konuşmadan sonra cep telefonu kısa süre daha sinyal verdi, ardından kapandı. Akşam saatlerinde geri dönmeyince ailesi endişelenmeye başladı ve emniyete başvuruldu.
SAVCILIK SORUŞTURMASINDA NELER VAR?
Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, plaj çevresindeki güvenlik kameraları incelendi. Ancak plaj alanındaki bazı kameraların çalışmadığı, çalışanların ise düşük çözünürlüklü olduğu belirtildi. Kayıtlarda Veli Eren’e net şekilde benzeyen bir görüntüye rastlanamadı. Aynı gün akşam saatlerinde Veli Eren’in cep telefonundan son sinyal Manisa’dan alındı. Bu sinyal, genç adamın telefonunun bir şekilde Manisa’ya götürülmüş olabileceğini düşündürdü. Ancak yapılan tüm araştırmalara rağmen ne telefonun izine ne de bir tanığa ulaşıldı.
Banka ve sosyal medya hesaplarında da herhangi bir hareketlilik tespit edilemedi. Veli Eren’in kaybolmasından sonra ne para çekildi, ne de sosyal medya hesaplarına giriş yapıldı.
“Çocuğunuzun ruhunu getirdik” dediler, anne bayıldı
Kayboluşun ardından geçen süreçte Atay ailesi, birçok sahte ihbarla da mücadele etti. Falcılar, medyumlar, hatta kendilerini “astral seyahatle bilgi alanlar” olarak tanıtan kişiler, Veli Eren’e dair bilgi verdiklerini iddia etti. En çarpıcı olaylardan biri ise “Çocuğunuzun ruhunu getirdik” diyen iki kadının evin kapısına kadar gelmesiydi. Bu olay annenin bayılmasına neden oldu. Daha önce de aileye rüyasında gördüklerini anlatan yüzlerce telefon ve ihbar maili geldi.
“Yunanistan’da cezaevinde” iddiası boşa çıktı
Aileyi heyecanlandıran ancak yine yıkıma uğratan bir başka gelişme de, Veli Eren’in Yunanistan’da bir cezaevinde olduğuna dair gelen ihbar oldu. Aile, ellerinde fotoğraflarla Yunanistan'a gitti, Savcılık resmi yazışmalar yaptı. Ancak hiçbir cezaevinde Veli Eren’in kaydı bulunamadı.
Aile: “Gizlilik kalksın, özel ekip kurulsun”
İki yıldır oğullarının akıbetini öğrenemeyen Atay ailesi, artık soruşturmada yeni bir adım atılmasını istiyor. Aile, dosyadaki gizlilik kararının kaldırılmasını, geniş kapsamlı bir arama ve analiz için özel bir ekip kurulmasını talep ediyor. Anne Ebru Atay, “Her gün umutla uyanıyoruz ama her gün yeniden yıkılıyoruz. Gerçek bilgiye ulaşmak için artık devletin tüm imkânlarının devreye girmesi şart” dedi.
Her gün onlarca ihbar geliyor, aile tek tek inceliyor
Atay ailesi, oğullarının kaybından bu yana geçen iki yılda her gün gelen onlarca ihbarla karşı karşıya. Sosyal medya ve diğer kanallar üzerinden gelen fotoğraf, video ve kamera kayıtları titizlikle inceleniyor. Ancak hiçbirisi Veli Eren’e ait çıkmadı. “Biz oğlumuzu tanırız, o değil diyoruz ama içimiz yine sızlıyor” diyen anne, yalan ihbarların acıyı daha da artırdığını söylüyor.
Sosyal medyada büyük kampanya:
Veli Eren’in bulunması için sosyal medyada büyük bir dayanışma kampanyası başlatıldı. “#VeliErenAtay” etiketiyle yapılan paylaşımlar binlerce kişiye ulaştı. Ancak bu görünürlük aynı zamanda bazı sahte ihbarcıların da dikkatini çekti. Aile, “Sesimizin duyulması güzel ama her ses doğru değil” diyerek dikkatli olunması çağrısı yapıyor.
