26 yılın en düşük su seviyesi kaydedildi, şehir su stresiyle karşı karşıya
İzmir’in içme suyunun en önemli kaynaklarından biri olan Tahtalı Barajı, tarihindeki en düşük eylül ayı seviyesine geriledi. 3 Eylül 2024 itibarıyla barajdaki doluluk oranı sadece yüzde 5 olarak ölçüldü. Bu oran, geçen yıl aynı dönemde yüzde 19 seviyesindeydi.
Kuraklık, iklim değişikliği ve bilinçsiz tüketim barajları hızla tüketirken, Tahtalı’daki bu oran son 26 yılın en düşük eylül seviyesi olarak kayıtlara geçti. Daha önce en düşük oran 2008’de yüzde 7 olarak ölçülmüş, aynı yıl aralık ayında doluluk oranı yüzde 1’e kadar düşmüştü.
İzmir’in su ihtiyacında yer altı kaynakları öne çıktı
Kentin su tüketimi yılbaşından bu yana yüzde 55 oranında yer altı kaynaklarından, yüzde 45 oranında ise yüzey sularından karşılanıyor. İZSU, artan ihtiyacı karşılayabilmek için mevcut kuyularda kapasite kullanımını artırırken yeni kuyular açma çalışmalarını da sürdürüyor.
Tahtalı Barajı’nda yıllık ortalama 90 milyon metreküp su çekilirken, bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle baraj havzasının büyük bölümü kurudu. Bölgedeki topraklar ovaya dönerken, çatlak zeminler, adacıklar ve geçmişten kalan yapılar gün yüzüne çıktı.
İzmir’in diğer barajları da kritik seviyede
Kentteki diğer barajlarda da tablo endişe verici.
-
Balçova Barajı: Doluluk yüzde 32’den yüzde 15’e geriledi.
-
Güzelhisar Barajı: Yüzde 71’den yüzde 52’ye düştü.
-
Ürkmez Barajı: Yüzde 18’den yüzde 6’ya indi.
-
Alaçatı Kutlu Aktaş: Yüzde 0,59 seviyesine kadar geriledi.
-
Gördes Barajı: Tamamen kurudu.
“İzmir su stresi altında”
İzmir Bakırçay Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şermin Tağıl, iklim değişikliğinin barajlar üzerindeki etkisine dikkat çekerek şunları söyledi:
“2024-2025 kış ve ilkbahar döneminde ortalamanın altında kalan yağışlar, özellikle ocak-mart aylarında mevsim normallerinin 3 ila 5 derece üzerindeki sıcaklıklarla birleşince nehirlerde ciddi su kayıpları yaşandı. Bu da İzmir barajlarını besleyen akarsuların hızla çekilmesine yol açtı. İzmir’in artık hidrolik stres, yani su stresi altında olduğunu söyleyebiliriz.”
Tağıl, kuraklığın yalnızca doğal sistemleri değil tarımsal üretim ve içme suyu yönetimini de doğrudan etkilediğini vurguladı:
“Su kaynaklarının azalması, hem ekonomik hem de sosyal sorunların kapıda olduğunun göstergesidir. Akarsularda canlı yaşamı için bile çok az su kaldı. Bu tablo, iklim değişikliğine uyum sağlamanın tüm canlılar için zorunluluk haline geldiğini ortaya koyuyor.”
İzmir’de gece kesintileri başladı
Kentteki kritik seviyeye karşı İZSU, Ağustos ayı itibarıyla tasarruf tedbirleri uygulamaya başladı. Bu kapsamda 12 ilçede her gün 23.00 ile 05.00 saatleri arasında planlı su kesintileri yapılıyor.
Yetkililer, kuraklığın devam etmesi halinde önlemlerin daha da genişletileceğini belirtiyor.