İsrail’in Maariv gazetesi, Suriye’de Esad rejiminin çöküşünün Kremlin için adeta ‘siyasi deprem’ etkisi yarattığını, fakat Putin’in bu yenilginin ardından beklemedik bir hedefe yöneldiğini yazdı. İşte, o makaleden öne çıkanlar…
Makaleyi kaleme alan İsrailli analist Hoşberg Marom, Suriye’deki başarısızlığın, Rusya’nın ‘küresel güç’ iddiasına büyük zarar verdiğini ve Başkan Vladimir Putin’in kişisel prestijini de olumsuz bir şekilde etkilediğini ifade etti.
Makaleye göre, Rusya’nın Suriye’deki askeri üslerini, özellikle Hmeymim Hava Üssü ve Tartus Limanı’nı kaybetmesi; Libya, Sudan ve Afrika’nın Sahel bölgesi gibi çatışma alanlarındaki etkisini zayıflattı.
Yazar ayrıca, Rusya’nın Suriye’deki varlığını azaltmasının bölgesel güç dengelerini yeniden şekillendirdiğini ve ‘Türkiye’nin bu boşluğu doldurarak Suriye ve bölge genelindeki nüfuzunu artırdığını’ belirtti.
Bu değişimlerin Ukrayna üzerinde doğrudan etkisi olabileceğini ifade eden yazar, Putin’in bölgesel kayıplarını telafi etmek için ‘Ukrayna’daki askeri operasyonları tırmandırabileceğini’ öngördü.
Makaleye göre, Rusya büyük kayıplara rağmen Suriye’deki etkisini artırmak için diplomatik adımlar atıyor.
Bu adımlar arasında, muhalefet ve bazı silahlı gruplarla müzakere çabaları, geçici hükümeti tanıma ve “Heyet Tahrir eş-Şam” gibi örgütleri terör listesinden çıkarma girişimleri bulunuyor. Rusya ayrıca, Hmeymim ve Tartus’taki askeri varlığını korumaya da odaklanıyor.
Yazar, bu stratejinin, Suriye ve Afganistan üzerinden geçen yeni ticaret yollarını güvence altına almayı hedeflediğini, ancak bu adımın, artan gerilimler ve ‘bölgesel terör faaliyetlerinin yeniden canlanması’ riskini içerdiğini belirtti.
Makalede, Türkiye’nin Suriye’deki artan rolünün Moskova için ‘yeni bir meydan okuma’ olduğu ve Rusya’nın bu nedenle, Ankara ile ilişkilerini geliştirmeye çalıştığı aktarıldı.
Öte yandan Rusya, Ortadoğu’daki kayıplarını, Afrika’da artan etkisiyle telafi etmeye çalışıyor. Moskova, Libya’nın doğusundaki Tobruk ve Bingazi gibi bölgelere askeri ekipman ve silah transfer ederek Doğu Akdeniz’deki varlığını güçlendirme çabasında.
Yazar, Rusya’nın Suriye’deki kayıplarını telafi etmek için Kuzey Kutbu’nu ‘stratejik bir fırsat’ olarak gördüğüne dikkat çekti.
Buzulların erimesiyle artan ticari faaliyetler, Rusya’ya bu bölgede yeni bir nüfuz alanı yaratma imkanı sunuyor.
Moskova, kaynakların yüzde 70’ini kontrol ettiğini iddia ettiği Kuzey Kutbu’nda ‘Kuzey Deniz Yolu’ üzerindeki limanlarını geliştirerek Avrupa ve Asya arasında ticaret bağlantılarını güçlendirmeyi hedefliyor.
Yazar, Rusya’nın Suriye’deki başarısızlığını telafi etmek için Çin ve diğer BRICS üyeleri (Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika) ile ilişkilerini derinleştirerek ‘çok kutuplu bir dünya düzenine odaklandığını’ belirtti.
İsrailli analist Hoşberg Marom, makaleyi şu değerlendirmelerle sonlandırdı:
“Suriye rejiminin çöküşü, Rus politikası için bir dönüm noktası oldu, ancak Putin için stratejilerini yeniden şekillendirme ve başka bölgelerde kazanımlar elde etme fırsatı sunabilir. Her ne kadar Moskova büyük zorluklarla karşı karşıya olsa da yeni stratejileri, uluslararası arenada yeniden güç kazanmasını sağlayabilir.”
KAYNAK: Cumhuriyet