Irkçılık ve ayrımcılığa müzikal bir başkaldırı: Caz

» Büyük Manşet » Irkçılık ve ayrımcılığa müzikal bir başkaldırı: Caz

(UNESCO) tarafından cazın kültürel farklılıklara rağmen birleştiriciliğini vurgulamak için “Uluslararası Caz Günü” kutlanıyor.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından 2012’den bu yana her yıl 30 Nisan’da cazın kültürel farklılıklara rağmen birleştiriciliğini ve kapsayıcılığını vurgulamak için “Uluslararası Caz Günü” kutlanıyor.

Afrika ritimleriyle blues, gospel gibi türlerden beslenen caz, 20. yüzyılın başında sistematik ırkçılığa maruz kalan siyahilerin hüznünü, mutluluğunu özgürlük taleplerini yansıtan güçlü bir müzik türü olarak biliniyor.

– Senegal’de caz müzik grubu Jamm’ın kurucusu ve gitaristi Moustapha Diop:

-“Senegal’de caz hala “marjinal” bir tür olarak kabul ediliyor. Oysa cazın arkasında bizi doğrudan ilgilendiren önemli bir misyon var”

Her yıl 30 Nisan’da dünya genelinde kutlanan “Uluslararası Caz Günü”, cazın sadece bir müzik türü değil, aynı zamanda bir direniş aracı olduğunu hatırlatıyor.

ABD’de 20. yüzyılın başında Afro-Amerikan toplumu tarafından icra edilen caz, bir müzik türünün ötesinde ırkçılığa ve adaletsizliğe direniş biçimi olarak da öne çıktı.

Afrika ritimleriyle blues, gospel gibi türlerden beslenen caz, sistematik ırkçılığa maruz kalan siyahilerin hüznünü, mutluluğunu, özgürlük taleplerini yansıtan güçlü bir araç haline geldi.

Cazın ilk dönemlerinin, ABD’de siyahilere karşı yürürlüğe giren Jim Crow Yasaları’nın uygulandığı zamana rastlaması, caz müzisyenlerinin önünde birçok engel oluşturdu.