Niğde’nin Çiftlik ilçesine bağlı Azatlı kasabasında buğday üreticisi Rafet Dinçsoy, buğday hasadının ardından yaşadığı ekonomik sorunları CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer ile paylaştı. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) alım noktası bulunmadığını dile getiren Dinçsoy, tüccara bağımlı hale geldiklerini ve ürünlerini maliyetin altında satmak zorunda kaldıklarını söyledi.
“TMO’nun alım noktası yok, üretici ne yapacağını bilemiyor”
Bölgede yaptığı inceleme sonrası açıklamalarda bulunan Ömer Fethi Gürer, şunları kaydetti:
“TMO buğday için 13,35 TL fiyat açıkladı. Ancak Çiftlik ilçemizde TMO’ya ait bir alım noktası bulunmuyor. En yakın nokta 70 km uzaklıkta, ulaşım ayrı bir külfet. Üretici hasadını yaptı ama ürününü kime, kaça satacağını bilemiyor. TMO’nun ithalatçı politikadan vazgeçerek yeniden üreticinin yanında olması gerekiyor.”
Rafet Dinçsoy: “Maliyetimizi kurtarmıyor, tüccara mahkûmuz”
Azatlı’da üretim yapan Rafet Dinçsoy, “Buğdayı 11,5 TL’den satıyoruz. TMO’nun açıkladığı 13,5 TL sadece televizyonda var, burada alım yapan yok. Tüccar geliyor, mecburen veriyoruz. Mazot, gübre, biçer maliyeti hiçbirini karşılamıyor. Üç dönümden 1,5-2 ton ürün ancak çıkıyor. Kuraklık var, verim düşük. Ofise gitmek imkânsız. Alım noktası buraya gelmiyor. Tüccara mahkûmuz” diyerek yaşadığı zorlukları aktardı.
“Bu iş yapılabilir olmaktan çıktı”
Üretici Dinçsoy sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mazot almak için kredi kullanıyoruz. Bu iş artık sürdürülebilir değil. Tohumu 500 liraya elden aldım. Satıştan borçları kapatmaya çalışıyorum. Gelir yok, sadece borç döndürmeye çalışıyoruz. Çoluk çocuk çalışıyor ama karşılığı yok. Kara buğday dediğimiz bu ürünü yeni hasat ettik. Patates, fasulye, buğday… Hepsi zarar. Bu gidişle tarlalar boş kalacak. Çiftçi sadece toprağı boş bırakmamak için ekiyor, para kazanma dönemi bitti.”
Gürer: “Tarım stratejik alandır, üreticiye destek şart”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, üreticilerin sorunlarını dinledikten sonra şu değerlendirmeyi yaptı:
“Tarım stratejik bir sektördür. Doyuran ve giydiren tek alan. Bu nedenle üretimin devamı çok önemli. Ancak üretici desteklenmeden bu sürdürülebilir değil. Yetkililerin üreticinin sesine kulak vermesi gerekiyor. Üretilen ürün değer bulmalı. Çiftçimiz iyi ki var, bu işi bırakmasın.”
“Biz ancak boğazımızı doyuruyoruz”
Üretici Rafet Dinçsoy ise yaşadığı tabloyu özetlerken şu sözleri kullandı:
“Kasabada yaşıyoruz. Toprağı ekmezsek çocuklar ne yiyecek? Şu anda sadece boğazımızı doyuruyoruz. Devlet ‘ek’ diyor ama hasat zamanı geldiğinde ortada kimse yok.”
