CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin TBMM’deki grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Özgür Özel açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:
Zor günlerdeyiz ağır şartlar altıdayız. Acıların içinde her türlü kötülüğün muhatabı her an gelebilecek yeni kötü haberlerin arifesinde bu ülkenin direncini kırmak isteyenlere bizi susturmaya sindirmeye millete diz çöktürmeye çalışanlara inat CHP Atatürk’ün partisi, ki evimizin tapusunun kayıtlı olduğu Atatürk’ün partisi. yaptığımız çağrıya ses verenlerle omuzumuza omuz verenlerle kararlılıkla yürüyor. O yürüyüşün hedefini konuşacağız.
KARTALKAYA’DAKİ YANGINDA RAPOR SKANDALI
Bir yandan algı operasyonu yapmaya çalışanlar yangından 36 saat sonra belediyemizi zan altında bırakmak için 2007 tarihli AKP döneminde verilen bir belgeyi servis ettiler. Yukarıda Bolu Belediyesi trolleriyle yangına dayanıklıdır olur raporu veren kendi dönemlerinde verilen belgeyi bizim belediyemiz vermiş gibi servis ettiler. Bu rezillikleri ortaya çıkınca Gazi’nin kurdurduğu Anadolu Ajansı’nı TRT’mizi alet ederek yangın otelin dışında otelle bağlantısı olmayan 70 m’2’lik lokantada çıktı diye algı operasyonuna geçtiler.
Biz düzeltme istemek zorunda kaldık. Bize kapalı zarflar içinde mahcup ifadelerle savunmalar yollayan genel müdürlere şunu söylüyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde kamu yayıncılığı bir siyasi partinin aparatına dönüştürülemez bu ayıbın altında kalırsınız tekrarlamayın. Gerçek Bolu Belediyesi’nin yangına uygunluk raporu vermemesidir. Gerçek 2019’da kadar AKP’li belediyesinin 12 yıl oteli denetlememiş olmasıdır. Gerçek söz konusu alanın milli park olması ve milli parka itfaiyenin girişinin bile yasak olması. Otele turizm işletme belgesini Bakanlığın vermesi ve bir sorunun tespit edilmesiyle otelin faaliyetini durduracak olanın da bizzat Turizm ve Kültür Bakanlığı olmasıdır. Varsa ihmali olan eksiği olan CHP olarak bu ülkenin adaletine onların görevlendirdiği bilirkişilerin şahsi mesleki namuslarına güveneceğimizi söyledik.
7 kişilik bir heyet görevlendirildi. Ellerinde resmi görev belgesi jandarmanın gözetiminde otelde çalıştılar. Yangının 4’ünü kattan çıktığını nasıl yayıldığını tespit ettiler. Artık gözaltı süreleri dolarken TRT’nin kameramanı otelin önünde anons çekti dedi ki bilir kişinin ön inceleme raporu tamamlandı Bolu Başsavcılığına teslim edildi. Gözaltındakiler de adliyeye sevk ediliyorlar. TRT bu bilgiyi resmi kaynaklara dayandırdığını bilmeyen yok.
Bizlere telefonalar yağmaya başladı bilirkişilerden. Raporu hazırladık teslim almıyorlar. 3 değişiklik istiyorlar belediyeyi yazmamışsınız Bolu Belediye başkanını ilave edin. Bakanlığı çıkarın. Yangının lokantadan çıktığını yazmışsınız 4’ünü kat diye belirtmeyin. Hala yangından Bolu Belediyesi sorumlu diye yazdıra cal dışarda 70 metre karelik kafenin yangın ruhsatını sanki otele verilmiş gibi gösterecekler. Dedim ki o raporu bana verin ve o raporun ilgili sayfalarını sosyal medyada paylaştım.
BAKAN YALANLAYAMADI GELDİ KORSAN DİYOR
Bakın bilirkişi raporunun gerekçeli sonucunda diyor ki; Bolu İl Özel İradesi Başkanı, yani vali, otele turizm işletmesi ruhsatı veriyor. Bakanlığın sorumluluğu var. Buradan bakanlığın adını çıkartmaya çalışıp belediyenin adını eklemeye çalıştılar. Sonra da bilirkişilere el çektirdiler. Bilirkişilere ve başsavcılara baskı yapıldığını, bakanlığın bu baskıda bulunduğunu Bakan Ersoy’a söyleyecektim ama o telefona çıkamadı. Raporu da yalanlayamadı, geldi korsan diyor. Neye korsan diyor o halde; raporu ele geçirmeye korsan diyor. Biz adaleti çalmanıza izin vermeyeceğiz!”
BAKAN SAĞLIK BAKANINI ÖRNEK GÖSTERİYORMUŞ
Sağlık Bakanı istifa ettirildi mi de beni ettirecek ne oldu Yenidoğan Çetesi diyormuş. Herkes görevden alın bunu diyor. Siz de diyormuşsunuz ki önümüzde kongre var orada değiştiririz bu yangının yükü partiye kalmasın. Yani görevden alırsam yangındaki sorumluluğun benim atadığım bakanda olduğunu kabul etmiş olurum. Şubat’ın sonunu bekleyelim revizyonda bunu da değiştirelim sonra televizyonda gazetelerde yangından dolayı değiştirdik dersiniz partinin sırtına yük binmemiş olur. Ne kamu vicdanı önemli onları ne kamunun çıkarı. Varsa yoksa partinin Saray’ın bu düzenin çıkarı. Yazıklar olsun partinizin çıkarına da lanet olsun düzeninize de Saray’ınıza da
ANKETLERİ AÇIKLADI
Biz belediye başkanlarımızın memnuniyet oranını yüzde 58 olarak ölçtük Tayyip Bey’in yaptığı anketler 61 olarak ölçmüş. Biz CHP olarak 47 yıl milletin kararına duyduğumuz saygıyı Tayyip Bey ve ekibi 47 gün gösteremedi. Kendilerinin düştüğü durum ortadayken anayasa değiştirelim, İsrail saldıracak bunu konuşun yoksulluğu konuşmayın CHP’yi konuşmayın. Suriye’ye girdim zafer kazandım açsın işsizsin ama zaferimiz büyük bunu köpürtün. Bir ayın sonunda köpük uçtu. Dün yapılan tüm anketleri bir bütün olarak değerlendiren tüm anketlerin ortalamasında Atatürk’ün partisi yine birinci parti.
İşte bu saldırıların hepsi rakibini geçemeyim arkadan çelme takan. Belediyenin hizmet arabasını kıskanıp tekerine çomak sokan bir anlayışa sahip. Silkeletmeye çalıştığı Kent Lokantası’ndaki yemek, doğalgaz ekmek ve süt desteği şişmiş borç defterleridir. Bir de belediyelere karaçalma kara zihniyetli kötü niyetli gözü dönmüş birisini İstanbul’un başına musallat etmektir.
SAVCI AKIN GÜRLEK’E TEPKİ
O ki geçmişte FETÖ’nün savcısı Zekeriya Öz’e sahip çıkan altına zırhlı araç veren. Öz’ü bizzat ona kendini kalkan eden sonra sıçan gibi kaçan Zekeriya Öz’ün arkasından ağzına geleni söyleyen şimdi yeni Zekeriya Öz’ünü bulmuştur. Devlette terfi etmek için iyi işler yapmak lazım. Onun iyi iş diye yaptığı Canan Kaftancıoğlu’na siyasi yasak getirmek. Milletvekili Enis Berberoğlu’nun Meclis kürsüsünden cezaevine götürmek. Partisinin Genel Başkanı ile Demirtaş’ı hapse atmak. Gezi’nin Soma davasının Can avukat Can Atalay’ı hapse atmak seçildikten sonra dışarı çıkarmamak. Sözcü gazetesini yargılamak Türk Tabiler Birliği’ni kapamaya çalışmak ve daha akla gelen dilen gelmeyen onca davayı başaran kişiyi alıp aferin Akın demişler. Artık yargıda yağacağını yaptın. Artık siyasete gel Akın dedi geldi. Bir süre sonra İstanbul’da bir kötülük yapmak için yapacağı kötülüğü onun kadar iyi yapacak kimse olmadığı için kendi kendine şunu dedi ‘İstanbul’da bir akınım yok’ o yüzden onu yeniden İstanbul’a gönderdi. Bir hakim savcı siyasete girerse bir daha görevine dönmez.
9 Ekim’de göreve başladı. 30 Ekim’de Ahmet Özer’e gazeteci Furkan Karabay’a Nasuh Mahruki’ye, İsmail Saymaz Fatih Altaylı’ya CHP Genel Başkanı olarak bana Özlem Gürses’e İstanbul Barosu’na Hüseyin Baş’a Beşiktaş Belediye Başkanı’na Cem Aydın’a Ümit Özdağ’a aynı gün Ekrem İmamoğlu’na Ayşe Barım üzerinden çok sayıda sanatçıya dün İstanbul’daki yargı operasyonlarına aparat yapılan adı Satılmış Büyükcanayakın’a 8 bin 938 bilirkişiden tesadüfen her seferinde İBB için 4 kez üst üste görevlendirilen. En acımasız raporları yazan geçen dönem sorulduğundan aklayan bilirkişiyi deşifre ettiği için Akın Gürlek’in kıdemli bilirkişisini teşhir ettiği için bir kez daha Ekrem İmamoğlu’na soruşturma açan biriyle karşı karşıyayız
BAHÇELİ’YE CEVAP! TEHDİT SÖZLERİNİ YIRTIP ATTI
Ben Bahçeli’nim bana söylediği her şeyi yırtıp atarım ama bugün iki şey söylemiş onu tarih önünde cevapsız bırakmam. Bir 15 Temmuz’dan ders almayanlara seslenmiş Bahçeli ‘Yüreğiniz yetiyorsa çıkın sokağa da görelim, ateşle oynama merakınız nüksettiyse deneyin ve boyunuzun ölçüsünü alalım. 15 Temmuz akşamı ders almayanlara yüreğiniz yetiyorsa yine çıkın sokağa. Birazcık utanmak hafıza birazcık ar olur bu lafları etmez de unutulsun diye tarihe bırakırsın.
16 Temmuz saat 2. Bu kardeşiniz Meclis kürsüsüne çıkıp darbecilerin karşındayız dedikten saatler sonra Bülent Tezcan CNN Türk canlı yayına bağlanıp şimdi demokrasiye sahip çıkmanın zamanıdır dedikten saatler sonra o kürsüden Tekin Bingöl Levent Gök’ün direnin dedikten saatler sonra Bahçeli bakın hangi açıklamayı yaptı.