Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi, 50. kuruluş yılını anlamlı bir sergiyle kutluyor. Fakültenin köklü geçmişini, akademik belleğini ve sanat üretimindeki sürekliliğini görünür kılan 'Bir Zamanlar GSF'de' adlı sergi, Konak Modern Sanat Merkezi'nde sanatseverlerle buluştu.
'BİR FAKÜLTENİN HAFIZASI'
DEÜ GSF Sanat Kuramları Anabilim Dalı Temel Eğitim Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Koştumoğlu tarafından hazırlanan sergi, yıllar boyunca her pazartesi çekilen portrelerden oluşuyor.
Prof. Dr. Mehmet Koştumoğlu, fakültenin kurumsal hafızasını, sanat eğitiminin sürekliliğini ve ortak üretim kültürünü bu özel seçkiyle görünür kılmayı amaçladığını ifade etti.
Prof. Dr. Mehmet Koştumoğlu sergiyi, 'Bir fakültenin hafızası: Işığın yönüyle, mekânın sesiyle, perspektifin derinliğiyle biçimlenen bir yolculuk. Temelleri Alsancak'ta atılan, 1995-2019 yılları arasında Narlıdere'de kök salan bir fakülte: Her karede bir iz, her izde bir zaman: ve o zamanın içinde hep biz,' sözleri ile tanımladı.
128 FOTOĞRAF, 9 YILLIK BİR SÜREÇ
Sergiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Mehmet Koştumoğlu, fotoğraflama sürecinin uzun soluklu bir süreç olduğuna dikkat çekerek, 'DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyelerinden oluşan 128 fotoğrafı 2016 yılında başladığım bir projedir. Pazartesi günlerimi akademik çalışma ve fotoğraflama için ayırmıştım. Narlıdere'deki güzel sanatlar binasında akademisyen meslektaşlarımın odalarında, atölyelerinde ve laboratuvarlarında buluşup, onları mekânsal fotoğraf olarak çekimlerini yaptım. Özellikle mekânlarda yaptığım fotoğraflama, onların çalışmalarıyla bütünleşmesi açısından değerliydi. Binamız depreme dayanıksız raporundan sonra yıkıldı ve bu fotoğraflar belge olarak tarihsel önem kazandı,' dedi.
Koştumoğlu, 2017 yılında 128 fotoğrafın yer aldığı ilk sergisini Ege Üniversitesi AKM fuayesinde açtığını hatırlatarak, bu sergiyi 'Pazartesi' olarak adlandırdığını belirtti.
Fotoğraf çekim sürecinde yaşadığı deneyimi de paylaşan Koştumoğlu, portrelerin teknik değil duygusal bir temele dayandığını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
'Fotoğrafları çekerken duygu ve düşüncelerimi şöyle izah edebilirim. Yıllardır birlikte çalıştığımız meslektaşlarımın kadrajıma girmesinin yanı sıra, ışık ve kompozisyona dikkat ederek bende bıraktıkları izlenimleri de aktarmak istemişimdir. Mekânsal fotoğraf en çok sevdiğim ve kullandığım öğeleri bir araya getirerek anlatım tarzımı oluşturmaktadır.'
Küçük bir dijital pocket fotoğraf makinesiyle yaptığı çekimlerde doğallığın önemine değinen Koştumoğlu, 'Fotoğraf makinası ne kadar büyük ve kapsamlı olursa o kadar modelin dikkatini çektiğini düşünürüm. Bu çekimlerde model ve fotoğrafçı arasındaki ilişkinin samimi olmasının yanı sıra, modelin doğallığıdır' diye konuştu.
