Fahiş ev kiralarının ardından sitelerde adeta 'ek kira' haline gelen yüksek aidatlar için yeni bir düzenlemenin yolu açılıyor. Meclis gündemine taşınmaya hazırlanan kanun teklifi kabul edilirse, site yönetimlerinin keyfi şekilde aidat belirlemesi ve kontrolsüz harcama yapması dönemi sona erecek. Yeni düzenleme ile istenen aidatların belgelenmesi zorunlu hale getirilecek ve belirli kurallara tabi tutulacak.
Son dönemde site aidatlarının kira bedellerini aşması ve yönetimlerin harcamalarına ilişkin artan şikayetler üzerine, AKP Grup Başkanı Abdullah Güler başkanlığında bir kanun teklifi hazırlandı. Mülk sahiplerinin haklarını korumayı amaçlayan düzenleme, site yönetimlerinin mali yetkilerini önemli ölçüde sınırlandırıyor. Teklifin önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına sunulması bekleniyor.
Kat Maliklerinin Onayı Olmadan Ödeme Alınamayacak
Yeni düzenlemeyle birlikte site yönetimlerinin tek taraflı 'işletme projesi' hazırlayarak aidat belirleme yetkisi kısıtlanıyor. Teklife göre, demirbaş yenileme, altyapı çalışmaları, bakım, onarım ve temizlik gibi tüm hizmetler için öncelikle detaylı bir projelendirme yapılması zorunlu olacak. Bu hizmetler için piyasadan teklifler toplanacak ve teklifler doğrudan kat maliklerinin onayına sunulacak. Maliklerin onaylamadığı hiçbir hizmet için aidat ya da ek ödeme talep edilemeyecek.
Harcama Kalemlerinde Şeffaflık Şartı
Düzenlemenin temel amaçlarından biri de aidat giderlerinde şeffaflığı sağlamak olarak öne çıkıyor. Mevcut sistemde harcamaların yeterince denetlenememesi, yüksek aidatlara ve olası suiistimallere zemin hazırlıyordu. Yeni yasayla birlikte site yönetimleri, tüm harcama kalemlerini ve alınan teklifleri belgeleyerek kat maliklerine sunmak zorunda olacak. Böylece hizmet karşılığı olmayan ya da fahiş fiyatlandırılmış giderlerin önüne geçilmesi hedefleniyor.
TBMM komisyonlarında görüşülmesi beklenen teklifin yasalaşması halinde, 2026 yılı itibarıyla tüm toplu konut alanları ve sitelerde uygulanmaya başlanması öngörülüyor. Düzenleme, özellikle büyükşehirlerde barınma maliyetinin önemli bir parçası haline gelen aidat ve yan giderlerin kontrol altına alınması açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.