Neden ‘cinayet’ diyorum… Açmama izin verin;

Erzincan’ın İliç ilçesinde faciaya neden olan madende 2022 yılındaki siyanür sızıntısı Çevresel Etki Değerlendirmesi olumlu raporunun yetersizliğini gösteriyordu.

Maden, kapasitesini aşan boyutta işletiliyordu. ÇED raporu yani güvenlik tedbirleri yeterli değildi.

Yetersiz önlemler siyanür havuzunda çatlağa ve çatlaktan Fırat Nehri’ne kilolarca zehrin akmasına neden oldu!

Ve maden kapatıldı!

Normal şartlarda maden için yeni güvenlik protokollerinin, taahhütlerinin belirlendiği bir ÇED süreci başlatılmalıydı.

Ancak firma bu süreç için bir yıl beklemek istemedi.

Bana ulaşan bilgiler bürokratların yeni Çevresel Etki Değerlendirmesi raporu isteğine rağmen firma, Çalık Grubu’nun da gücünü kullanarak zaman kaybetmeden madeni eski ÇED’i değiştirmeden açtı!

Üstelik kapasiteyi yani altın üretimini de artırdı.

Madendeki her üretim artışı yeni güvenlik tedbiri, ÇED güncellemesi gerektiriyordu.

Ancak firma ‘ayrıcalıklı’ olmanın gücü ile yasa, dava tanımıyordu.

ARNAVUTLUĞA DİKKAT!

Kapatılan maden kısa sürede açıldı.

Haber kaynaklarım Arnavutluk’taki bir bankadan yüklü miktarda rüşvetin aktarıldığını bana ilettiler.

Muhafelet bu konuyu Meclis’te araştırma önergesi vererek takip etmelidir.

Maden kapatıldıktan sonra yeni Çevresel Etki Değerlendirmesi raporu şart olduğu halde, bu şartı ortadan kaldıran rüşvet trafiği takip edilmeli, incelenmelidir.

İliç’te 9 işçinin kaybına neden olan felaket bir cinayettir.

Anayasa Mahkemesi çevrecilerin açtığı ve ‘kaybettikleri’ davaların usule uygun yapılmadığına hükmetti.

Yani Anayasa Mahkemesi çevrecileri madenle ilgili şikâyetlerinde haklı buldu. Bu mahkemeler bu kararları nasıl aldı?

Erzincan İliç’teki cinayette; madeni yeni ÇED istemeden açtıran Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, şaibeli ÇED’e dayanarak madencilik iznini iptal etmeyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın, ÇED raporunu iptal etmeyen mahkemelerin ve en başta, vahşi üretim yapan Çalık- Anagold şirketinin parmak izleri var…