PROJE İLE ELDE EDİLECEK VERİLER, TÜRKİYE'NİN KIYI SAVUNMASI VE AFET YÖNETİMİ AÇISINDAN KRİTİK ÖNEME SAHİP
Avrupa Birliği finansmanıyla yürütülen proje, Türkiye'nin kıyı bölgelerinde su bütçesi, dalga yüksekliği ve tsunami modellemesi yapılmasını kapsıyor. 36 ay sürecek çalışma, toplam 2 milyon 725 bin euro bütçeyle hayata geçirilecek. Bu proje Dışişleri Bakanlığı AB İlişkiler Başkanlığı'nın sitesinde yayınlandı.
Mürvet KUBAY-ÖZEL HABER
Stratejik veriler toplanacak
Ege Saati'nin ulaştığı bilgilere göre, proje kapsamında Türkiye'nin tüm kıyı limanları, gölleri, sulak alanları ve nehirleri için ayrıntılı haritalar hazırlanacak. Bu çalışmalar sonucunda dalga yüksekliği, kıyı erozyonu, taşkın riski, su akış miktarı ve deniz seviyesi yükselmesi gibi veriler elde edilecek.
İhaleye hem yerli hem yabancı birçok firma katıldı. Ancak en düşük teklifi veren Yunanistan merkezli PLANET S.A. ve onun Türkiye'deki ortakları Ensensei Mühendislik Ltd. Şti. ile PLANET Turkey Yönetim ve Geliştirme A.Ş. konsorsiyumu kazandı.
PLANET S.A.şirketinin, Yunan devletiyle doğrudan ortak çalışan bir kuruluş olduğu biliniyor. Resmî ihale sonucu henüz açıklanmasa da, Ege Saati'nin edindiği bilgilere göre süreç fiilen tamamlandı.
Ulusal güvenlik kaygısı
Projenin kapsamı, sadece çevresel analizlerle sınırlı değil. Elde edilecek veriler, Türkiye'nin kıyı savunması ve afet yönetimi açısından da kritik öneme sahip.
Uzman çevreler, bu bilgilerin Yunanistan açısından stratejik avantaj doğurabileceğini vurguluyor. Çünkü proje sayesinde, Yunan tarafı Türkiye kıyılarının zayıf noktaları, taşkın risk bölgeleri ve altyapı hassasiyetlerini dolaylı biçimde öğrenebilecek.
Jeopolitik tartışma
Türkiye ile Yunanistan arasında uzun süredir devam eden Ege Denizi'nde kıta sahanlığı, karasuları ve adalar tartışmaları, bu projeyle yeniden gündeme geldi.
Bu arada; kimi bürokratik çevreler bu durumu 'veri güvenliği riski' olarak değerlendiriyor.
İhale aşamasında, düşük teklif gerekçesiyle bu uyarıların dikkate alınmadığı öne sürülüyor. Aynı çevreler, daha önce Fırat-Dicle su yönetimi projelerinde benzer kaygılar nedeniyle yabancı firmaların elendiğine dikkat çekiyor. Ancak bu kez aynı hassasiyetin gösterilmediği belirtiliyor.
Kıyı verisi krizi
Söz konusu proje, çevresel analiz görüntüsü altında jeostratejik veri üretimi niteliği taşıyor.
Çünkü modellerde Türkiye'nin liman yapıları, kıyı uzunlukları, dolgu alanları, su bütçesi ve dalga enerji yoğunlukları gibi detaylar bulunacak.
Türkiye ile Yunanistan arasında yıllardır süren deniz yetki alanı ve kıyı sınırı anlaşmazlıkları dikkate alındığında, bu verilerin Yunanistan ortaklı bir firmaya açılması dikkat çekiyor.
Uzman çevreler, bu durumun gelecekte uluslararası davalarda veya enerji arama projelerinde Türkiye aleyhine kullanılabileceğini belirtiyor.