CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Ulukışla ilçesinde hayvancılıkla uğraşan üretici Murat Dündar’ı ziyaret ederek hayvancılık sektörünün içinde bulunduğu darboğazı yerinde dinledi.
HAYVANCILIK SÜRDÜRÜLEMEZ HALE GELDİ
CHP’li Ömer Fethi Gürer, “Hayvancılık sektörü, et ve süt yanında tekstil, deri, kozmetik ve ilaç sanayi kollarının da hammaddesini sağlıyor. Son yapılan sayımlarda 3 milyon 22 bin tarım işletmesi ülkemizde bulunuyor. Tarımsal yapı araştırmasına göre bu işletmelerin %62’si hem bitkisel üretim hem hayvancılık yapıyor. Yani hayvancılık yapan artık çiftçilik yapmıyorsa, bu işin sürdürülebilirliği kalmamış demektir” dedi.
YEM MALİYETLERİ ÜRETİCİYİ EZİYOR
Kapalı ortamda yapılan üretimin verimsizliğine de değinen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Holstein, Simental gibi et ve süt verimi yüksek hayvanların yıl boyunca kapalı ortamda yemle beslenmesi, hayvancılık yapanları ciddi ekonomik zarara uğratıyor. Çünkü yem fiyatları sürekli artıyor ve hayvandan aynı verim alınamıyor” dedi.
DÜNDAR: “SÜT FİYATI 18 LİRA 35 KURUŞ AMA BİZ 16 LİRAYA SATIYORUZ”
Üretici Murat Dündar, girdi maliyetlerinin hızla yükseldiğini belirterek, “Bu şartlarda kurtarması için fiyatın en kötü 24-25 lira olması lazım. Şu an 18 lira 35 kuruş fiyatı var ama biz bu fiyata veremiyoruz. Şu anda verdiğimiz fiyat 16 lira 30 kuruş, bazı yerlerde 16 lira, Kazanma şansımız yok. Girdi maliyetleri arttı. Verdiğimiz süt maliyeti karşılamıyor. Aile işletmesiyiz, çocuklarımızla birlikte çalışıyoruz. 5 kişiyiz burada, Hepimiz çalışıyoruz. Ortalama 28-30 litre arası bir ineğimizden süt alıyoruz. Ama yem vermezsen bu düşer. 13-15 kilo süt yemi, mısır silajı, kepek, arpa veriyoruz. Eğer vermezsek süt 8-10 litreye düşer. Mecburen vermek zorundayız. Şu an 55-60 sağmal hayvan var. Geçen yıl toplam 140 hayvan vardı, şimdi 105-110 civarına düştü. Küçülmek zorunda kalıyoruz. Çünkü yem pahalı. Eğer yem torbası 760 lira değil de 400 lira olsa, 15 kilo yemle 35-40 litre süt alırdım. 6-7 ayda bir destek geliyor ama etkisi yok. Ulusal Süt Konseyi'nin 50 kuruş artırması yeterli değil. 6 ayda verdikleri artış sadece 1.20 kuruş. Ahır giderleri arttı. Aşılar ücretli. Eskiden bir yıl ücretsizdi, sonra hep ücretli oldu. 20 yılı aşkın süredir ücretli. Veteriner sistemi yok, biz veterineri getiriyoruz. Aşı, ilaç, yem, elektrik, mazot hepsi gider. Bu işin maliyeti çok fazla. Her şey arttı. Ahır giderleri artınca hayvancılık sürdürülemez hale geldi. Çiftçilik yapmayanın bu işi sürdürmesi mümkün değil” diye konuştu.
MARKET 32’YE SATIYOR, SANAYİCİ 16’YA ALIYOR
Dündar, üretici ile market arasındaki uçuruma dikkat çekerek, “1 litre yağsız süt 32 lira. Markette 32 lira olan sütü bizden 16 liraya alıyorlar. Devlet denetlemiyor. Ulusal Süt Konseyi 18 lira 35 kuruş fiyatı açıkladı ama sanayici 16 liraya alıyor. 1.20 kuruş zam verildiğinde 60 lira yem zammı geldi. Yani süt fiyatı açıklanır açıklanmaz yeme zam gelir. Bu hiç şaşmaz.”
TABAN FİYAT ŞART, DENETİM OLMALI
CHP’li Ömer Fethi Gürer, çözümün net olduğunu belirterek, “Taban fiyat uygulanmalı. Sanayici hem sütü düşük fiyata alıyor hem yemi pahalı satıyor. Üstelik yemi yurtdışından ithal ediyoruz, büyükbaş hayvanda mera hayvancılığı önemli ölçüde bitti.12 ay kapalı yemle beslenen hayvan gideri arttı. Hayvan hastalıkları, buzağı ölümleri gelişmiş ülkelere göre ülkemizde yüksek. Süt yemi ile verim artıyor. Süt yemi fiyatı ise durmuyor. Hayvancılıkta gelir gider dengesi bozulması küçük aile tipi işletmelerin ayakta kalmasını zora soktu. Hayvan işletmeleri her yıl bir önceki yılı aratıyor. Dert çok gelir sınırlı. İktidar ithalatı değil, yerli hayvancılık yapanı desteklemelidir Ahırda artan sorun rafta et ve süt ile et ve sütten elde edilen ürünlere zam olarak yansıyor.”