İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun sözleriyle ilgili ”İmamoğlu’nun sağından solundan trolvari bir kavram geçemez” dedi. Kılıçdaroğlu’nun “Sırtımdan hançerlendim” sözlerine ise İmamoğlu, “Üzerime alınmadım” diye yanıt verdi.
CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nın üzerinden iki hafta geçmesine rağmen, yankıları henüz bitmedi. CHP’nin önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kurultay sonrası yaptığı açıklamada “Özgür Beyi çağırın, ben elini kaldırayım.” dediğini söylemiş ancak sosyal medyada yapılan bir paylaşımdan dolayı kararından vazgeçtiğini belirtmişti. Söz konusu paylaşımın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yakın olduğu iddia edilen bir hesaptan yapıldığı iddia edildi. Konuyla ilgili sessizliğini Sözcü gazetesinden İsmail Saymaz’a bozan İmamoğlu “Hiçbir ilgim yok. İmamoğlu’nun sağından solundan trolvari bir kavram geçemez” dedi. İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun “sırtımda hançerlerle seçime girdim” sözlerine ise, “Hiç üzerime alınmadım. ‘Ben uçurumdan atlıyorum, siz de arkamdan atlayın’ diyecek yol arkadaşı değilim” diye yanıt verdi.
Saymaz’ın Ekrem İmamoğlu ile yaptığı söyleşi şöyle:
“29 Mayıs’ta bu bahçede açıkladığınız değişimle 5 Kasım’da gerçekleşen değişim aynı mı?”
Dedi ki:
“Değişim bir anda tam anlamıyla olacak bir şey değil. Zamana ihtiyacı var. Şu anda benim elbette ki arzu ettiğim noktada önemli bir adım atılmıştır.”
@ekremedit adlı Twitter hesabını kullanan kimdir? Sizinle bağlantısı nedir?
Anonim hesapmış. Hiçbir bilgim ve ilgim yok. Benim çevremde trol duramaz. Bu tarz yakıştırmalar olunca üzülüyorum. Ekrem İmamoğlu’nun sağından solundan trolvari bir kavram geçemez. Bu sözleri genel başkanımızın da söylemiş olabileceğine inanmak istemem.
Kılıçdaroğlu size “@ekremedit diye hesaptan mesaj yayınlanmış, bu benim moralimi bozdu” dedi mi?
Hayır, hiç öyle bir şey denilmedi. Ne sayın Kılıçdaroğlu ne de yakınındakilerden biri söyledi.
“Arkamdan hançerlendim” sözünü üzerinize alındınız mı?
Hiç alınmadım.
“Bu laf bana” diye düşündünüz mü?
Bir an bile düşünmedim. Ben gördüğüm eksiği ve hatayı yüze söyleyen bir insanım. “Ben uçurumdan atlıyorum, siz de arkamdan atlayın” diyecek yol arkadaşı değilim. Kazanmaya odaklı bir yol arkadaşıyım. Bahsettiği insanlar öyle insanlarsa, hançerlendiğini düşünüyorsa, onlardan birisi olabilir. Ben öyle biri değilim.
Kılıçdaroğlu, “Daha nefes alamadan değişim söylemleri başladı” dedi.
Tamam, öyleyse 29 Mayıs’taki üç dakikalık videomu tekrar izlesinler. Tabi ki bir değişimden bahsettim ve bu çok normal, olması gereken bir çağrıydı. Hiç uyumadan, Ankara’dan İstanbul’a geldim. Çünkü 29 Mayıs akşamında Maltepe Meydanı’nda İBB olarak Fetih kutlaması yapacağız. 100 kişiyle kutlama yapamam ben. İnsanları davet ediyorum o videoda aynı zamanda. Millet hayal
kırıklığı ve öfke yaşıyor. Bize “Bu seçimi nasıl kaybedersiniz” diyor. Değişim olmadan, ilerlemenin olmayacağını zaten görüyordum. Bir gün sonra 30 Mayıs’ta sabah saatlerinde kendilerini aradım. Randevu talep ettim ve 1 Haziran günü buluşup duygu ve düşüncelerimi açıkça kendileriyle paylaştım. Bu arada video önceden hazırlandı iddiaları da yalan. Bakın İsmail Bey şurada çektik videoyu, çardağın altında.
Kılıçdaroğlu dedi ki: “Değişim söylemelerini dillendirenler değişime direnenlerdir. Onları da görevden aldım.”
(Gülüyor) Demek ki ben değilim.
Kamuoyunda Özel’in genel başkan, İmamoğlu’nun parti lideri olduğu ve fiili bir eşbaşkanlığın bulunduğu konuşuluyor. Ne düşünüyorsunuz?
Babam bana mesaj attı, dedi ki: “Hayırlı olsun. Ailece bulunduğumuz yere değer katmak için mücadele veriyoruz, sen de bunu layıkıyla yapıyorsun. Devletine, milletine, partine hizmetinde Allah yardımcın olsun. Ben hizmet eden birisiyim. Partimizin bir genel başkanı var: Sayın Özgür Özel. Kim görev yaparsa yapsın, kurumsallığa, kuruma ve kurumun başındaki insana sonsuz saygı gösteren birisiyim. Ben “Değişim” diyen insandım. Ona rağmen divan başkanlığı önerildi. “Çok olaylar çıkacak” denilen yerde çıt çıkmadan kurultay yaptık. Bu saygıyı gördüğüm için dünyanın en mutlu insanıyım. Artık partimizin başında yeni bir genel başkan var. O dönemde de genel başkanımız vardı. Farklı düşünmeme rağmen tek bir noktada kendilerine saygısızlıkta bulunmadım. Bugün de sonsuz saygıyla, genel başkanımın işini yapmasına en üst seviyede destek olurum. Yanında olurum.
İlişkiniz nasıl olacak? Kardeşlik hukuku tanımı kullanıldı.
Doğrudur. Öyle bir hukukumuz var zaten. Kardeşlik hukuku; şu an bir partinin genel başkanı olan kardeşinize nasıl davranmanız gerekiyorsa öyle davranmaktır. Başta, birinci derecede saygıyla davranmak gelir.
Dışarıdan bir gerilim beklentisi…
Çok beklerler. Asla. Gerilim yaratmama konusunda deneyimliyim. Bu süreçte herkes konuşurken, beş buçuk aydır ne TV’ye ne de gazetelere demeç vermedim. Konuşmadım. Partimin meselelerini hiçbir zaman kamuya açık konuşmadım, konuşmayacağım.
29 Mayıs’ta bu bahçede açıkladınız değişimle 5 Kasım’da gerçekleşen değişim aynı mı?
Değişim bir anda tam anlamıyla olacak bir şey değil. Zamana ihtiyacı var. Ama şu anda benim elbette ki arzu ettiğim noktada önemli bir adım atılmıştır. Ama bu bir anda bitecek bir şey değil. Süreç devam edecek.
Nereye kadar?
Partimiz yerelde ve genelde iktidar olana kadar. Başardığımızda gerçek anlamda değişimi başardık diyebiliriz.
Yerel seçimde hedefiniz ne?
İBB’yi tekrar kazanacağız. İstanbul’da en az 25 ilçeyi kazanma konusunda kararlılığımız var. Doğru toplumsal ittifakları kurabilirsek, İstanbul İttifakı’nı uygulayabilirsek üstüne bile çıkabiliriz. İlave hedefimiz de var elbette. Ortaya koyacağımız İstanbul performansı ve rüzgarı bütün Türkiye’ye pozitif yansıyacaktır. Türkiye’de de insanları şaşırtacak derece sonuçlarla karşılaşacağımıza inanıyorum.
Nasıl?
Mevcudu koruyacağımız gibi 5-6 büyükşehir belediyesini kazanmakta da iddialı olacağız.