Biliyorum bugün öğretmenler günü, biliyorum büyük bir ekonomik buhran yaşıyoruz, biliyorum hepimiz kaygılıyız geleceğimiz için, dahası çocuklarımızın geleceği için, biliyorum marketlerden pazarlardan elimiz boş dönüyoruz, biliyorum tüm televizyon kanallarında bir yandan hükümet güzellemeleri yapılıyor bir yandan muhalefet sözcülüğü, biliyorum ülke karpuz gibi ortadan ikiye bölünmüş, biliyorum birinin doğru dediğine öteki yanlış diyor.

Ama şunu da biliyorum tam olarak bizi getirmek istedikleri noktaya gelmiş durumdayız.

Sürekli siyaset konuşulan sürekli herkesin birbirini suçladığı sadece çıkar odaklı hareket edilen bir zemine oturtulduk.

Bunların dışında nerdeyse hiç bir şey konuşmuyoruz.

Sanat konuşmayalım, sinema konuşmayalım, müzik konuşmayalım, tiyatroya konuşmayalım, kitap konuşmayalım. Sadece siyaset konuşalım.

Sadece bize dayatılan gündemle günlerimizi geçirelim, beynimiz tarumar olsun, onlar da istedikleri şekilde at koştursunlar.

Ama bu dünyanın bize bahşettiği bir şey var: Müzik.

Ağlayıp, güldüğümüz, neşelendiğimiz, kederlendiğimiz bir ses.

Ve bugün gerçek adı Farrokh Bulsara olan 1946 Zanzibar doğumlu Rolling Stone dergisinin “tüm zamanların en iyi 100 şarkıcısı” sıralamasında 18. Sıraya yerleştirdiği Rock Tanrısı, Queen grubunun vokalisti Freddie Mercury’nin 30. ölüm yıldönümü…

Sahnedeki duruşu, şovu, dansları, şarkı sözleri, besteleri, rock müzik ve operayı bir araya getiren müzik anlayışı ile Freddie Mercury’i hala dünyanın en güçlü vokali olarak anılıyor.

Normal konuşma sesi bariton aralığında olmasına karşın şarkı söylerken ki sesi tenor olan Mercury’nin kaydedilmiş vokal aralığı yaklaşık 4 oktavdı.

“Bohemian Rhapsody”, “Somebody to Love”, “We Are the Champions”, “Don’t Stop Me Now”, “Killer Queen” ve “Crazy Little Thing Called Love” gibi pek çok uluslararası hit parçayı yazdı. 

Mercury, Bombay’daki (Hindistan) St. Peter yatılı okulunda piyano çalmayı öğrendi ve ilk grubu The Hectics’e katıldı. Çocukluğunun büyük kısmını Hindistan’da büyükannesi ve teyzesi ile geçirdi. Zanzibar’a dönmeden önce St. Mary’s Lisesi’nde eğitimini tamamladı. Zanzibar’daki 1964 devrimi nedeniyle, 17 yaşında iken ailesi ile birlikte Birleşik Krallık’a taşındılar. Ealing Art College’da Sanat ve Grafik Tasarım alanında diploma aldı. Ve 1991 yılında bugün dünyaya veda etti.

Geçen hafta sonu eşimle Netflix’te Bohemian Rhapsody izledik, doyamadık bir daha izledik, doyamadık YouTube’a dalıp Freddie Mercury’nin videolarını sıraya koyduk.

Bohemian Rhapsody, Freddie Mercury’nin hayatını anlatan; Rami Malek’in başrolünü oynayıp 2019’da en iyi erkek oyuncu Oscar’ını kazandığı, bunun yanında ‘En İyi Kurgu’, ‘En İyi Ses Kurgusu’ ve ‘En İyi Ses Miksajı’ dallarında Oscar’ları toplamış görkemli bir film. Mutlaka izleyin.

Filmi izleyince radikal gazetesi günlerine döndüm. Kulakları çınlasın Tuğrul Eryılmaz büyük bir Queen ve Freddie Mercury’i hayranıydı. Londra dönüşlerinde Freddie Mercury ve Queen tişörtleriyle döner ve büyük bir keyifle üstünde taşırdı.

Siz de kendinize bir iyilik yapın… Akşam eve döndüğünüzde YouTube’a girin, arama çubuğuna “Queen live aid” yazın ve Freddie Mercury’nin 1985’te gerçekleştirilen dünyanın en büyük müzik organizasyonundaki performansını izleyin.

(Ben şimdilik tadımlık bir bölümü buraya bırakıyorum.)

Sonrasında dans mı edersiniz, oturup ağlar mısınız orasını bilemem.

Bildiğim dünya bu güzel insanların yüzü suyu hürmetine dönüyor, hala…