1 Mayıs’ta DİSK, KESK ve TTB gibi birçok STK ve siyasi parti Saraçhane’de Taksim Meydanı’na yürümek için toplandı. Fakat daha sonra tertip komitesinde olan STK’lar Bozdoğan Kemeri önünde kurulan polis barikatı nedeniyle yürüyüşü iptal etti. CHP Lideri Özgür Özel de STK’ların kararına uyarak yürüyüşten vazgeçtiklerini duyurdu.
Sözcü’den İsmail Saymaz’a konuşan CHP Lideri Özgür Özel “Biz vazgeçmedik, gittik. CHP olarak yürüyüş kolunu oluşturduk. Ancak tertip komitesinde yokuz. Dedik ki “DİSK, KESK ve TTB’nin alacağı karara uyacağız” ifadelerini kullandı.
İsmail Saymaz’ın yazısının ilgili bölümü şu şekilde:
Özel, 1 Mayıs’ta Taksim’in yasaklanmasını Erdoğan’ın önüne getireceğini anlattı.
Özel, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya Taksim Meydanı’na 1977 sendikasız işçiyle çıkma önerisi götürdüğünü belirtti. Yerlikaya’nın 300 ve daha az sayıda insana izin verdiği için önerinin hayat bulmadığını vurguladı.
İşte Özel’in açıklamaları:
– Saraçhane’den Taksim Meydanı’na yürüme çağrısı yapmıştınız. Sonradan vaz mı geçtiniz?
Biz vazgeçmedik, gittik. CHP olarak yürüyüş kolunu oluşturduk. Ancak tertip komitesinde yokuz. Dedik ki “DİSK, KESK ve TTB’nin alacağı karara uyacağız.”
1 Mayıs’ı yasaklamanın Anayasa’ya aykırı olduğunu vurguladım. Ama polisle emekçilerin çatışmaması gerektiğini de söyledim. CHP üyeleri, ki en kalabalık gruptu, kararı bekledi. Bariyerler açılmadı. KESK ve DİSK kutlamayı Saraçhane’de yapıp dönmeye karar verince arkadaşlarımız alandan ayrıldı. Söylediğimizin dışında bir şey yapmış değiliz. “Taksim’e yürüyeceğiz” dedik. Geldik, yürüdük ama bariyerleri kırma, polisi ittirme gibi bir şey yapacak halim yok.
– İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya 1977 1 Mayıs’ını anmak için 1977 sendikasız işçiyle Taksim’e çelenk bırakma önerisi götürdüğünüzü öğrendim. Doğru mu?
Aynen öyle. “Çünkü sendikalı işçileri sendikaları temsil ediyor. Ama Türkiye’de 100 işçinin 14’ü sendikalı, 86’sı sendikasız.
Dedim ki Bakan’a “Biz birer otobüs, 1977 sendikasız işçiyle geleceğiz.” Dediler ki “Sendikalara 300 veriyoruz.” Önce bize 300 dediler. Sonra “300 de olmaz, ilçe başkanlarınız, il başkanınız, MYK üyeleriniz, İstanbul milletvekilleriniz… 150-200 kişilik kalabalıkla gelin” dediler. Ben “Bu sizin izin verdiğiniz kutlamaya döner. 1977 işçiyle girmeyeceksem, girmem. Direkt Saraçhane’ye götürürüm” dedim. Her ihtimale karşı 39 ilçeden birer otobüs sendikasız işçimiz hazırdı. Otobüsler geldi ama 50 sendikasız işçi getirmiştik yanımızda.
Dedik ki “İktidar olup işçiler sendikalı olana kadar mücadeleye devam ediyoruz. CHP kimsesizlerin kimsesi olduğu gibi sendikasızların da sendikasıdır. Bütün işçileri sendikalı olmaya davet ediyoruz.”
– Bugün bir görüntü çok konuşuldu. Su kemerlerinin önünde polis barikatı vardı.?
“Yasakları, yoksulluğu ve yolsuzluğu kaldıracağız” diye gelenlerin 22 yıl sonra Türkiye’de ortaya koydukları demokrasi tablosu bu. “Yasakları kaldıracağız” diye geldiler, su kemerini Çin Seddi’ne çevirdiler emekçiler için. Utanç verici. 2010 yılında Taksim’i 1 Mayıs’a açmakla övünüyorlardı. Bugün hem Taksim yasak hem de geldikleri 2003’te su kemerleri hiç olmazsa serbestti, su kemerlerini ablukaya alarak, Çin Seddi’ne dönüştürdüler. Su kemerinin üstüne sis bombaları yerleştirmişler. Utanılacak bir durum. O tabloyu biz yapmadık. O tablonun ressamı AKP iktidarıdır.
Kanunsuz emir verenlere kızıp da olumsuz tepki gösterilmesin demiştim. Bazı görüntülerden hoşnut değilim ve son derece rahatsız oldum.
– Ama beş ay önce Galata Köprüsü’nde mitinge izin verilmişti.
1 Ocak’ta TÜGVA yapmak istediğinde miting serbest. ‘LGBT dayatması’ temasıyla tarihi yarımadada miting serbest ama emekçilere yasak! Bu kabul edilebilir değil.
Yarın (bugün) Erdoğan’la görüşeceğiz. Türkiye’yi germekten mi medet umuyorlar, diyalogdan mı, göreceğiz.