Özgür Özel el yükseltti: Ben de Kürtlere devlet teklif ediyorum

» Büyük Manşet » Özgür Özel el yükseltti: Ben de Kürtlere devlet teklif ediyorum

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi: Ben de Kürtlere devlet teklif ediyorum.

Özel, el yükseltti: Ben de Kürtlere devlet teklif ediyorum; Türkiye’nin sahibi olmaya davet ediyorum

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada ‘yenidoğan çetesi’ soruşturmasına ilişkin olarak Sağlık Bakanı Memişoğlu’nun istifa etmesi gerektiğini vurgulayarak;

“Savcı tehdit edilmese o hastanelerin yenidoğan yoğun bakımında bebekler yatıyor olacaktı.

İlk iş; şu anki sağlık bakanının soruşturmayı etkilememek için görevi bırakması lazım.

Kendisini istifaya davet ediyorum. Aklanırsa gelsin tekrar bakan olsun” dedi.

Özel, FETÖ lideri Gülen’in ölümüne dair ise;

“‘Al papazı, ver papazı’ dedi. Onların papazı jete bindirip gönderdi.

‘Bizim papazı’ oradan alamayanlar şimdi çıkmış konuşuyorlar” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi.

‘Yenidoğan çetesi’ skandalına tepki gösteren ve sağlıkta özelleşmenin durdurulması gerektiğin vurgulayan özel, şunları söyledi:

“Bunun için çok üzgünüz, kolay da atlatamayacağız. Kürsüden söylemek kolay ama 18 yıl tüp bebek tedavisi görüp kavuştuğu evladını bu çete yüzünden kaybedenlere git de anlat bakalım.

Bunu duyar duymaz ilk tepkileri verdik. Gölge bakanımız, hekim milletvekillerimiz İstanbul’a gitti. Tahmin ediyorum; dün gece saatlerinde vali ile görüştüler.

Her yerden ihbar yağıyor. Bu konuda son derece titiz çalışıyoruz.

Meselenin şu ana kadar hakim olduğumuz kısmı gösteriyor ki maalesef yine haklı çıktı.

TTB, sendikalar, eczacılar, CHP bu iktidara sağlığı piyasalaştırmayın, özel hastanelere bu kadar alan açmayın, eşit sağlık hizmeti vermesi gereken devleti alandan çekip bu alanı açmayın derken ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı.

Uzun süre görev yapan 3 sağlık bakanının 2’snin özel hastanesi var. 19 ay önce biliyorlar, güya ihbar yapıyorlar bunu da geç yapıyorlar. Mayıs’ta gözaltılar oluyor ama hastaneler açık kalıyor.

Savcı tehdit edilmese o hastanelerin yenidoğan yoğun bakımında bebekler yatıyor olacaktı.

İlk iş;  şu anki sağlık bakanının soruşturmayı etkilememek için görevi bırakması lazım. Kendisini istifaya davet ediyorum.

Aklanırsa gelsin tekrar bakan olsun.

Yenidoğan çetesi içinde hastane gruplarından biri ola Şafak Hastanesi hakkında başkanlığımızda 32 adet şikayet var, hala aktif.

İnsan sağlığıyla ilgili bir alanın bu kadar denetimsizliğe terk edilmesinin sonuçlarını yaşıyoruz.

Artık hem Sağlık Bakanlığı’nın liyakata göre donatılması ve oraya biz devlet olarak arkanızdayız soruşturmanın sonu nereye giderse gitsin, kim olursa olsun biz arkanızdayız denmeli.

Çetenin içinde CHP’li var algısı var. Bu soruşturmada bir tane DEM’li bulmuşlar efendim aman terörle ilişkisi var…

19’da 18 yandaşların hastanesi var. Ortaya bir iki tane isim atıp karartma uygulamaya çalışıyorlar.

Cani canidir, hırsız hırsızdır! Bebelerin sağlığına mal olanın yeri cezaevidir.

Bir kez daha çağrıda bulunmak istiyorum. Bu Meclis nasıl kendini bombalayan çetenin hastanesini, okulunu, arazisini, fabrikasını bedelsiz olarak kamulaştırdıysa; öyle yapsın.

Bu hastaneler el değiştirip yine ruhsat almasın diye bu Meclis o hastaneleri kamulaştırmalıdır.”

FETÖ lideri Fetullah Gülen’in ölümünün ardından iktidar kanadından gelen yorumlara tepki gösteren Özel;

“Dün partimizin arasında tarihsel biri husumet olduğu ve silahlı terör örgütü oldukları ortaya çıkan terör örgütünün başı Pensilvanya’da öldü.

Aldığı vebalden daha ağır veballe öbür dünyaya giden kaç kişi vardır bilmiyorum.

Mülakatta kendi çetesinden değil diye elettiği gençler, kurumlarda mobbing yaparak işinden ettikleri, darbe sırasında akıttığı kanla…

Bu dünyaya adalet önünde hesap vermeden öbür dünyaya gitmesi sözde müttefik ABD’nin ihanetinin ispatıdır.

Bu adamı Amerika’dan alamamış olmak dış politikanın başarısızlığı.

‘Al papazı, ver papazı’ dediler, onların papazı jete bindirip yolladılar.

‘Bizim papazı’ oradan alamayanlar şimdi çıkmış konuşuyorlar” dedi.

Özel, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa ile sığınmacı ‘pazarlığı’ iddialarına tepki göstererek şöyle devam etti:

“Scholz, Türkiye’ye gledi, döndü. Giderken teşekkür etti, keyfi yerindeydi. Almanya’daki sığınma talebi kabul edilmeyen Suriyeli ve Afganları Türkiye’ye yollamak istiyroalrdı.

Bunları birer uçak, birer uçak Türkiye’ye yollamak istediklerini Türkiye’nin kabul edeceğini söylediler.

Önce yalanlama gelmedi, şimdi biz burada konuşunca çarpıtmaya başladılar.

Alman gazeteci sordu; ‘Almanya’daki mültecilerin gelmesi ya da Suriye’den yeni mültecilerin Avrupa’ya gelmemesi için ne yaptınız?’ Erdoğan yanıtlıyor ve diyor ki; ‘Mültecilere, sığınmacılara kapımız hep açıktı ve hala açık’ Scholz gülüyor, elini uzatıp uçağa binip gidiyor.

Bakın Suriye’de af çıktı. Göndermenin tam zamanı. Erdoğan, yapacaksan yap. yapamıyorsan da çekil oradan biz gelip yapacağız.”

Türkiye’de sürekli canımız yandı, üzüldük, kahrolduk. kadınlar katledildi.

Canlarımız bizim uygulamadığımız yasayı uygulayan belediyeler, itlafla, öldürmeyle, ötanaziyle katledildi.

Narin halen daha katili belli olmayan şekilde AKP milletvekilinin bildiği ama savcının bilmediği sebeplerden katledildi.

her gün çocuklar, gençler kayboluyor. bir süre sonra cansız bedenlerine ulaşılıyor.

Vatandaş sesini yükseltmek, bir şey yapmak istiyor.

Vatandaş diyor ki; ‘Daha fazla yapmalıyız’ işte, Türkiye’de yaşananlardan rahatsız olan herkesi 27 Ekim’de Beşiktaş’a bekliyoruz.”

Özel, MHP lideri Bahçeli’nin “Öcalan, Meclis’e gelsin. Silah bıraktıklarını açıklasın” çağrısına ilişkin olarak ise şunları söyledi:

“Bugün sayın Bahçeli’nin Meclis’te yaptığı konuşmayı takip ettik.

Görünüyor ki kapılı kapılar ardında birtakım müzakereler yürütülüyor.

TBMM yetkisinde olan birisi, sayın Bahçeli’nin bakarsan kendi iradesiyle ‘Tecrit kaldırılsın, ona yan salonda bir kürsü verelim. Örgüte silah bırakma çağrısı yapsın’ diyen bir dille karşı karşıyayız.

Türkiye’de bir daha kan akmayacaksa, anaların gözyaşı duracaksa, Kürt’ün de Türk’ün de anasının gözünden akan yaşlar duracaksa, askere namlu doğrulmayacaksa bunun için söyleyen her söz ve aktör kıymetlidir.

Geçmişte yaşadıklarımıza rağmen bu sözlere kıymet veriyoruz.

Bu ülkede terörün bitmesine biz tam destek vereceğiz.

Ancak bu çağrıyı yapan kişiye bunu sanki tek başına yapabilecekmiş gibi, olmayan bir önem atfeden kişiye şunu söylemek istiyorum.

Geçmişte o partiyle bizde sizin kurduğunuz ilişkileri kurduk.

Meclis’te onlarla sohbet ediyoruz, Kürt seçmeden destek alıyoruz, sizin gibi el sıkışıyoruz diye bize ne etmediğiniz hakaret kaldı ne de sahte videolarınız kaldı.

Bunlar DEM Parti ile görüşüyorlar diye kandırdıkları vatandaşa sesleniyorum.

Bahçeli’nin geçmişteki sözlerinin ne kadar yalan olduğunu hepiniz gördünüz.

Ancak Devlet Bey bunu dedi diye o zaten çok sık dönenler gibi doğru bildiğimizi söylemekten geri durmayacağız.

Biz geçmişte de dedik? ‘Ne yapılacaksa Meclis’te, şeffaflıkla yapılacak’ dedik.

Kimseye tutulamayacak söz verilmeyecek.

O günlerde bizi reddedip, dışladılar.

El yükseltiyorum, ben de Kürtlere bir devlet teklif ediyorum. Kendini ait hissetmeyen Kürtleri Türkiye’nin sahibi olmaya davet ediyorum. “

 

KAYNAK: Cumhuriyet