İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fatih’te Bulgur Palas açılışında konuştu.
İmamoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
-İstanbul’un tarihi ve kültürel mirası uzun yıllar ihmal edilmiştir. Pek çok zararlı ve yanlış işler yapılmıştır. İstanbul’a gözünün nuru gibi bakmak gerekirken sıradan davranılmıştır. Her alanda olduğu gibi İstanbul’un mirasını koruma konusunda da liyakat sorunu vardı.
-Kişisel avukatımın beni arayarak satışa çıkarılan bu binanın dosyasını bana gönderdi. Ben bu dosyayı görür görmez, baktı. Aynı gün Saraçhane’de arabadan çıkıp yukarı doğru baktım. Dedim bu bina muhteşem bir bina nasıl görmem? İnanın bir gün sonra çağırdım dedim ki bu binayı alıyoruz. O gün karar verdik. Aldıktan sonra gelip gezdiğimizde çok sevindim. O gün aldığımız paranın bugün 100 katını verseler burayı satmayız.
KAYMAKAMLIĞA SESLENDİ
-Yenikapı’dan buraya gelirken orada çok değerli bir arkeoloji alanımızı bir müze olarak İstanbul’a kazandırıyoruz, çalışmalarımıza başladık. Ne hikmetse bir tırların, kamyonların buradan kaldırılarak taşınması için Alibeyköy’de dünya para harcayarak çok modern bir tesis yaptık. Ama garip bir biçimde ben buradan kaymakamlığa olan duygumu ifade edeyim; hala o tırları, kamyonları orada muhafaza etmek adına bir gayret gösteriyorlar biz de çıksınlar diye uğraşıyoruz. Kaymakamlığa çağrı yapıyorum bize yardımcı olsun. Sayın valimize de çağrı yapıyorum bize itinayla davransın.
-Bulgur Palas bizden önceki yönetimle zihniyet farkımızı ortaya koyan çok özel örneklerden birisi, onu da ifade etmek isterim.
-Bizden önce İstanbul’un kamuya ait tarihi alanları bazı şahısların imtiyazlı bazı dernek ve vakıfların kullanımına verilirdi. Biz ise tam tersini yapıyoruz. Kamuya ait alanları, yapıları yeniden halka açmakla kalmıyor Buşgur Palas örneğindeki gibi ihmal edilmiş özel alanları da kamuya kazandırıyoruz.
“BİZİM YAPTIKLARIMIZI KOPYALAYABİLİRLER”
-Tarihe sahip çıkmak öyle lafla olmaz. Gerekirse bizim yaptıklarımızı kopyalayacaksınız, sorun yok kopyalayabilirsiniz.
-İstanbul’un yıllardır suyu akmayan 197 tarihi çeşmesini bakım ve onarım çalışmalarını tamamlayıp suya kavuşturduk. Bizim bu suya kavuşturmamızla dalga geçtiler. Şimdi aynı projeyi valilik açıklıyor ben de bundan memnun olduğumu dile getiriyorum.
“HÜKÜMETLE BELEDİYE AYNI PARTİDEN OLMALIYMIŞ… BAK SEN”
-Bugün İstanbul’un hizmet alması için farklı görüşleri olanlar var. Ne diyorlar ‘hükümetle belediye aynı partiden olmalıymış’ bak sen. Seçim yapmayalım o zaman, muhtarlar da gitsin otursun evinde. İstiyor ki her şeyi ona teslim edelim. Neyse biz onu yavaş yavaş emekli etmeye hazırlanıyoruz, merak etmesin. Yıllarca İstanbul’u hükümetle el ele yönettiler, o şımarıklık, o kibir İstanbul’un her köşesini ihmale boğrdu. Sarayburnu çöplüktü şimdi biblo gibi, Beyazıt çöplüktü pırlanta gibi. Haliç kıyıları tertemiz şimdi.
-Demokrasiye inancını kaybetmiş insanlara demokrasiyi güçlü şekilde hatırlatacağız. Az kaldı, 31 Mart’ta sandıkta… O sandığı biz çok seviyoruz. İstanbul’un bu beş yılını son 25 yılla kıyaslıyorlar. 0 25 yılda yapamadıklarını biz beş yılda yaptık, gururla anlatıyoruz. Hükümet belediye el ele olduğu dönemde bizim yaptığımız kadar metro yapamadılar. Yeni metroları yapacağız, yapmamamız için imzayı erteliyorlar. 31 Mart’ta demokrasi dersini alsın bak bir hafta içinde imzalayacak.
-‘Bizden mi onlardan mı’ diye bakıyorlar. Bu milletin hepsi bizim anlayamadılar hala. Biz insanı insan olduğu için çok seviyoruz. Vatandaşları bize oy verenler – vermeyenler diye bölenlerden kimseye hayır gelmez.