Norveç Başbakanı Jonas Gahr Store, Gazze‘de devam eden savaşın, barış ve istikrara ulaşmanın Filistin sorununun çözümüne bağlı olması gerektiğini “çok açık bir şekilde” ortaya koyduğunu söyledi.
Norveç’in ardından İrlanda ve İspanya hükümetleri de Filistin‘i resmen devlet olarak tanıyacaklarını açıkladı.
Üç ülke için kararın 28 Mayıs’ta yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Norveç Başbakanı Jonas Gahr Store yaptığı konuşmada hedefin “siyasi olarak bütünlüklü” ve Filistin Yönetimi’nden türeyen bir devlete ulaşmak olduğunu söyledi ve iki devletli çözümün İsrail‘in de yararına olacağını belirtti.
Filistin’i tanıyan devlet sayısı artabilir
Aylardır süren İsrail saldırıları sonucu Gazze’deki çatışmaların şiddeti arttıkça, dünya genelinde Filistin Devleti’nin tanınması çağrıları da yeniden canlandı.
Malta ve Slovenya gibi ülkeler de “uygun şartlar oluştuğunda” Filistin’i tanımaya hazır olduklarını beyan etmişti. Bu, Filistin Devleti’nin uluslararası alanda daha fazla tanınmasını sağlayacak önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
“Tanıma kararları Batılı ülkeler için baskı aracı olabilir”
Peki, Batılı ülkelerin Filistin’i devlet olarak tanıması neyi değiştirir? Necmettin Erbakan Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Gökhan Çınkara’ya göre bu durum, Batılı devletler üzerinde baskı oluşturabilir.
Dr. Çınkara, Filistin’in devlet olarak tanınmasının, İsrail’in küresel siyasetteki manevra alanını daraltacağını belirtiyor. Özellikle ABD gibi ülkelerin üzerinde baskı oluşturabileceğini söylüyor.
Çınkara ayrıca bu durumun, Filistin’in küresel siyasetteki rolünü sıcak ve dinamik bir konu olarak tutmaya devam edeceğine dikkati çekiyor.
Zira, Filistin’in uluslararası alanda tanınması, İsrail-Filistin çatışmasının çözümüne doğru atılmış önemli bir adım olarak değerlendirilse de, sürecin karmaşıklığı ile çeşitli siyasi, ekonomik ve güvenlik etmenleri nedeniyle hala birçok belirsizliğin olduğu değerlendiriliyor.
Filistin’in küresel siyasetteki rolü, bölgesel istikrar, insan hakları, uluslararası hukukun uygulanması gibi geniş bir yelpazede tartışma konusu olmayı sürdürüyor.
Özellikle iki devletli çözüm ve bölgesel istikrar açısından Filistin’in statüsü ve tanınması, uluslararası toplumun dikkatini çekmeye devam eden önemli bir konu olarak gündemdeki yerini koruyacak gibi görünüyor.