Balıkesir’de bir zincir restoranda kurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü öğrencisi Ata Emre Akman, motosikletle sipariş bıraktığı adresten dönerken E.Ö. tarafından önü kesildi. 11 Mayıs’ta meydana gelen olayda, E.Ö., Akman’ı vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklayarak öldürdü. Tutuklanan E.Ö.’nün ifadesinde, “Babamın imam nikahlı eşi Sultan Dönmez’i nereden tanıdığını sordum. Beni tersledi. Bunun üzerine bıçakladım” dediği öğrenildi.
Ata Akman’ın babası Erol Akman gazeteci İsmail Saymaz’a konuştu. Saymaz’ın Sözcü gazetesinde yer alan bugünkü yazısından sorulan sorular ve baba Akman’ın cevapları şöyle:
– Saldırganın anlatımına ikna oldunuz mu?
İkna olmadım. Oğluma soru sorduğunu anlıyoruz. ‘Ne işin var burada?’ tarzında. ‘Ben sipariş getirdim, pizzacıyım’ diye cevap veriyor. Bu cevabı verirken apartmanı gösteriyor. ‘Hiçbir alakam yok, işime devam edeyim’ tarzında kavgadan ve hırgürden uzaklaşırcasına motoruna dönüyor.
– Saldırgan vahşice karşılık veriyor.
Yönlendirilmiş ve güdümlendirilmiş olduğuna, talimat aldığına inanıyorum. Bıçaklamaya devam ediyor.
– Kimden talimat aldığına inanıyorsunuz?
Babasından. Babasının “Mermi gibi oğlan yetiştirdim, ben yapamazsam oğlum yapacak” şeklinde ifadeleri var. Bu oğlanı talimatlandırdığı kanaatimdeyim.
– Babasından aldığı talimatla acımasızca saldırıyor size göre.
Analiz yapmaksızın, oğlumun cevabını dikkate almaksızın eyleme geçmesinden ve bu işi öldürme kastıyla yapmasından bunu anlıyorum. Aksi halde, “Hiç alakam yok. Ben pizzacıyım” cevabına istinaden düşünür, analiz yapar, “Doğru söylüyor” der, belki geri çekilir ya da küçük bir korkutma yapar, olayı sonlandırır, “Bir daha gelme kardeşim” derdi. Ama bunu yapmıyor. Bunu yapmayışı güdümlendiğini gösteriyor.
Öncesinde pusuda bekliyor zaten. Elinde alet hazır.
– Bu baba ve oğulun kadına defalarca saldırdığını öğrendik. Hiçbir önlem alınmamış. Sanki olayın olması beklenmiş.
Çocuğun 17 yaşında olmasına rağmen altı suç kaydının olması, çoğunlukla bıçakla yaralama şeklinde kaydının bulunması, bir suç makinesi yetiştirildiğinin göstergesi. Babanın hapisteyken maşa olarak kullanabileceği ‘mermi’ gibi bir çocuk yetiştirdiği ortada. Buna rağmen cezaevinden izinli gelmesi, oğluyla oturup belki planlar yapması, onu talimatlandırması, yönlendirmesi ya da doldurması kabul edilemez bir şey.
– Ata, neden kuryelik yapıyordu?
Temel ihtiyaçları için çalışmaya ihtiyacı yoktu.
Balıkesir’de okuyup her hafta sonunu İstanbul’da geçiriyordu. Kültürel ve sanatsal faaliyetlerle geçiriyordu. Mesela Carreras’ın konserine gidecekti.
Arkadaşlarıyla Türkiye turu planlamışlar. Avrupa’yı gezmişti. Dünya turuna çıkma hayalleri vardı. Bu hayallerine katkı sağlamak için bu işe girmiş. Çalışmasına karşı mıyız? Asla değiliz. Karşı olmadığımızı daha önce kendisine söyledik. Kendine katkı sağlamak ve çalışmayı öğrenmek için çalışabilirsin. Sadece bir şey var. Kuryelik tehlikeli bir iş dalı. Buna karşıydık. Yoksa çalışmasına karşı değildik.
– Oğlunuzu biraz anlatabilir misiniz?
Kendisini geliştirmeye; dünyaya, ülkesine ve ailesine faydalı olmaya çalışan sevgi dolu bir çocuk. Hep gülen, bebekliğinden itibaren etrafına gülücük bırakan, büyüdüğünde dokunmasıyla, ilgisiyle, sevgisiyle katkı sağlayan bir çocuk benim oğlum.
Sosyal yönü çok kuvvetli, bir şeyler üretmeye ve geliştirmeye çalışan bir çocuk. Babası olmakla gurur duyduğum bir çocuk. Kimseye zararı olmayan, “Kavgadan kaçınacak kadar akıllıyım, merak etme” diyen bir çocuk.