Hamas’ın başını çektiği Filistinli direniş örgütlerinin ‘Aksa Tufanı’ operasyonu sonrası İsrail’in Gazze’de öldürdüğü Filistinlilerin sayısı 9 bini geçerken, gözler bugün Lübnan’da. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, 7 Ekim sonrasında ilk kez halka seslenecek. Nasrallah’ın cuma namazı sonrası TSİ 16:00’da yapması beklenen konuşma, Hizbullah’ın Hamas’la dayanışma için Lübnan sınırından yeni bir cephe açıp açmayacağı açısından tüm dünyada yakından takip edilecek.
Hamas, İran ve Suriye ile birlikte Ortadoğu’daki ‘Direniş Ekseni’nin en kilit aktörlerinden biri olan Hizbullah, 7 Ekim sonrasında İsrail’le sınırda çatışmalara girse de her iki taraf da karşılıklı ateşi bugüne dek sınırlı tuttu. Ancak Nasrallah’ın bugünkü konuşması öncesinde Hizbullah dün, sınırda İsrail işgali altında olan bölgelerdeki İsrail ordusu mevzilerine eş zamanlı olarak 19 saldırı düzenlediğini açıkladı. Örgüt bu saldırılarda, üç haftadır ilk kez SİHA da kullandı.
DEV EKRANLARDAN YAYINLANACAK
Hitabet yeteneği ile tanınan, 2006’da İsrail’le savaşlarında yaptığı ateşli konuşmaları ile dikkatleri üzerine çeken Nasrallah’ın bugünkü konuşması, Hizbullah’ın kalesi güney Beyrut’un yanı sıra Baalbek ve Sur gibi Lübnan kentlerinde altı ayrı noktada kurulan dev ekranlardan yayınlanacak. Uzmanlar, Hizbullah’ın bu şekilde İsrail’e “tabandan güçlü bir desteğe sahip olduğu” mesajını vereceği yorumu yapıyor.
Peki, uzmanlara göre Nasrallah bugün ne söyleyecek?
‘ESAS KARAR ALICI HİZBULLAH DEĞİL İRAN’
Lübnanlı siyaset uzmanı Bahaddin Şehadi, Nasrallah’ın bir savaş ilanında bulunmasını beklemediğini ancak ilerleyen günlerde böyle bir ihtimalin var olduğunu söyledi.
Burada esas karar alıcının Hizbullah’ın değil, İran olduğu görüşünü dile getiren Şehadi, “Nasrallah muhtemelen yarın şimdiye kadar yaptıklarını söyleyecek, Hamas’ı destekleyecek, dünyayı İsrail’in zulmünü desteklemekle suçlayacak. İsrail’i tehdit ederek kırmızı çizgilerden bahsedecek, ‘Gazze işgaline devam eder, katliama devam edersen ve Hamas zor duruma düşerse savaşa gireriz’ diyecek” ifadelerini kullandı.
Şehadi’ye göre özellikle de ABD’nin bölgedeki askeri varlığı hesaba katıldığında İran’ın şimdi tüm kartlarını kullanması beklenmiyor ancak sahadaki duruma göre ilerde bu durum değişebilir.
Başta Başbakan Binyamin Netanyahu olmak üzere İsrailli liderlerin İsrail’in çıkarlarından ziyade kendi çıkarlarını düşündüğünü dile getiren Şehadi, dikkatlerin Gazze’ye yöneldiği bir ortamda Rusya ve İran’ın bu durumdan yararlanarak kendi çıkarlarını genişletmeye çalışacaklarını kaydetti.
Bu durumun ABD’nin işine gelmediğini belirten Şehadi, Washington yönetiminin gerilimin uzamasını ve bölgesel bir savaşa dönüşmesini istemeyeceği değerlendirmesinde bulundu.
HAMAS YORUM YAPMAKTAN KAÇINIYOR
Hamas Uluslararası Medya sorumlusu Velid Kilani, yarınki Nasrallah konuşmasından ne bekledikleri yönündeki soruya şöyle cevap verdi: “Siyasette beklentiler değil, gerçeklikler var. Hasan Nasrallah Bey’in ne söyleyeceğine dair tahminler çok ve birçok senaryo var. Ben şahsen ne söyleyeceğine dair bir açıklamada bulunmak istemiyorum çünkü bir bilgim yok. Kimisi durumun olduğu gibi kalacağını söylerken bazıları da olayın daha fazla tırmandırılacağını ifade ediyor. Bir kısım da bazı sürprizleri duyuracağını (Nasrallah’ın) söylüyor. Ben o yüzden bu konuda bir açıklama yapmaktan kaçınıyorum.”
LÜBNANLILAR SAVAŞA KARŞI: ‘EKONOMİK ÇÖKÜNTÜ ÜZERİNE BİNALARIMIZ DA ÇÖKECEK’
Başkent Beyrut’un kalbi niteliğinde olan Hamra caddesinde Lübnanlılar da Hizbullah’ın pozisyonuyla ilgili farklı görüşler dile getirse de hepsi Gazze’de yaşanan katliama tepki göstererek İsrail’e yönelik öfkelerini dile getirdi.
Melek Haşim isimli Lübnanlı genç kız, “Savaşı desteklemem ve sevmem de ama bence Filistin’de bu kadar zulmü ve suçların yaşandığını gördükten sonra sessiz kalamayız. Bu zulmü sonlandırmak için devreye girecek birileri varsa ben de onunlayım. Ama Lübnan bu savaşa girip bizi daha geriye götürecekse tabiiki de hayır. Biz iç savaş ve 2006 (Hizbullah-İsrail) savaşını yaşadık ve bu bizi çok geriye götürür. Şu an biz ekonomik olarak çökmüş durumdayız ve savaş olursa ekonomik çöküntü üzerine binalarımız da çökecek.” diye konuştu.
Lübnan sokağının çoğunluğunun savaşa karşı olduğunu söyleyen Yusuf Neccar, bununla birlikte bu kararın Lübnan halkına ait olmayacağı görüşünü dile getirdi.
Ülkede büyük bir ekonomik çöküntü yaşandığını da hatırlatan Neccar, “Savaş kararı Lübnan halkına ait değil, karar bölgesel olarak alınıyor. Güneyde yaşananlar böyle devam ederse durum çok iyi demek ama durum 2006 savaşı gibi gelişme gösterirse o zaman durum iyi olmaz. Lübnan’da alt yapı çökmüş ve ülkemizin 2006’daki savaşı yeniden yaşama kabiliyet ve tecrübesi yok. Lübnan halkındaki alım gücü de eskisi gibi değil. Çoğu insan bankadan parasını alamıyor. Savaş olursa ne yiyip içeceğiz. Lübnan devlet yetkililerinin bu durumu göz önünde bulundurduğunu düşünüyoruz. Ama eğer durum gelişirse (savaş çıkarsa) bunu kimse durduramaz. İsrail ile savaş kararı alınırsa kimse taraflara sözünü geçiremez” diye konuştu.
‘YARIN SIRA BİZE DE GELEBİLİR’
Tüm bölgeyi “hegemonyası altına alan” İsrail’in “suçlu”, kendilerinin ise haklı olduğunu söyleyen bir diğer Lübnanlı Ali Bayduni “Birleşmiş Milletler’e İsrail’in kaç kararına aykırı davrandığını sorun. Tüm dünyanın yanlış sadece İsrail’in doğru olduğu tezi makul olamaz. Bugün Gazze’de olanlardan sonra yarın sıra bize ve başkasına da gelebilir. Bu yüzden biz Araplar olarak orayla (Gazze) dayanışma içerisindeyiz. Biz haklarımızı talep ediyoruz” dedi.
Yaşanan gerilimden dolayı Lübnan’da akşam saat altıdan sonra kimsenin sokağa çıkmadığını dile getiren Bayduni, “İnsanlar tabii ki de (savaştan) korkuyor. Ama biz Arap halkı olarak din birliğine de sahip olduğumuz için Gazze’deki Filistinlilerle dayanışma istiyoruz. Biz coğrafi olarak yakın olduğumuz için savaştan uzağız diyemeyiz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: TELE 1