Havayolu şirketi ‘ihmal’ iddialarıyla gündemde

» Büyük Manşet » Havayolu şirketi ‘ihmal’ iddialarıyla gündemde

İstanbul ve Antalya’da bu hafta, Amerikalı uçak üreticisi Boeing’e ait iki uçağın yaşanan arızalar nedeniyle gövde üzerine iniş yapmak zorunda kalması şirkete yönelik ‘ihmal’ iddialarını yeniden gündeme getirdi.

Dünya’daki en büyük uçak üreticisi iki şirketten biri olan Boeing’e yönelik ‘ihmal’ tartışmaları devam ediyor. Bu hafta İstanbul’da bir kargo uçağı, Antalya’da ise yolcu uçağı iniş takımlarındaki teknik arıza nedeniyle gövdesi üzerine iniş yaptı. Ölen ya da yaralananın olmadığı bu kazaların ardından gözler yeniden şirkete çevrildi. Ocak ayında yine aynı şirkete ait yolcu uçağının havadayken acil çıkış kapısı kopmuş şans eseri ölen olmamıştı. Yine aynı tip uçak iki gün önce ise Senegal’de kalkış sırasında düştü, 4’ü ağır 11 kişi yaralandı.

Uçak Mühendisi ve Havacılık Uzmanı Muhammed Yılmaz konuya ilişkin iddaları değerlendirdi. Bu hafta Türkiye’de yaşanan kazalar ile Ocak ayında yaşanan olayın aynı olmadığını belirten Yılmaz, şu ifadelere yer verdi:

“Son dönemde yaşanan olaylar pek çok farklı uçak tipinde yaşandı. İstanbul Havalimanı’nda sorun yaşayan kargo uçağı 767 tipi bir uçaktı ama Antalya’da yaşanan olay yolcu uçağı ve 737’nin bir önceki nesli olan bir uçaktı. Ocak ayında Alaska Havayollarının uçuş sırasında kapısı kopan uçağı ise Boeing 737’nin en yeni nesli olan 737 Max uçağıydı. Dolayısıyla Boeing uçaklarının özellikle üst üste yaşadıkları sorunlar var ama bu uçakların farklı tipleri olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla burada bir genelleme yapmak çok mümkün değil. Boeing uçakları ile üst üste yaşanmış olsalar bile belli bir uçak tipi ile ilgili yoğunlaşma söz konusu değil. Dolayısıyla bu olayların her birisinin ayrı ayrı değerlendirilmesi lazım. Antalya ve İstanbul’da yaşanan olaylar günlük operasyonlar sırasında uçakların başına gelebilecek standart teknik arızalar olarak değerlendirilebilir. Uçağın hidrolik siteminde bir problem olduğu için iniş takımının açılmaması teknik bir problem. Dolayısıyla bu bir uçak tipini ya da bir firmayı negatif anlamda etiketleyebileceğimiz bir durum değil. Başka bir firma olan Airbus uçaklarında da benzer bir problem yaşanabilir.”

“BURADA BİR TİCARİ SAVAŞ SÖZ KONUSU”

Boeing’in tedarikçi firmalarından birinde kalite kontrol uzmanı olan bir görevli, firmada 2010-2022’de çalıştığı dönemde Boeing’e tedarik edilen parçalarda şahit olduğu hataları anlatmıştı. Boeing’e açılan bir davada ise şirket aleyhine açıklama yapması beklenen bir çalışan duruşmadan bir gün önce şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştu. Çalışanlar, şirketin uçakları verilen tarihte teslim edebilmek için güvenlik kontrollerinde bazı adımları atladığını iddia etmişti.

Bu durumda rekabetin çok büyük bir etkisi olduğunu vurgulayan Havacılık Uzmanı Yılmaz, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Havada uçağın kapısının koptuğu Boeing 737 Max olayı ile ilgili, orada bütün dünyanın son dönemde konuştuğu üretim sırasında yaşanan kusurların gizlenmesi ile ilgili bir mesele var. O da şöyle; dünyada havacılık sektörü Airbus ve Boeing’in egemenliğinde. Dolayısıyla ikisi arasında müthiş bir rakabet ve ticari bir savaş var. Bu ticari savaşta Avrupalı imalatçı Airbus ile Amerikalı imalatçı Boeing’in ciddi bir rekabeti var. Dünyadaki tüm ticari uçakların yüzde 99’u bu iki markanın uçakları. Her ikisinin de pazardaki pastadan en iyi payı alabilmek gibi bir niyetleri var. Boeing yeni piyasaya süreceği 737 Max serisi uçakların imalatında bazı kusurları gözden kaçırdığına dair algı oluştu. Zaten şirketin içinde çalışan, çeşitli kalite departmanlarında çalışan pek çok insan, itirafçı olarak bazı üretim kusurlarının görmezden gelindiğini, tamamen ticari kaygılarla uçakların imalatında yaşanan sorunların göz ardı edildiği ihbarlarında bulundular. Bu seride Boeing, Airbus’a pazarı kaptırmamak için  bazı üretim kusurlarını görezden geldiğini ve bazı ihmalleri olduğunu, bununla ilgili çeşitli problemler yaşadığını görüyoruz. Zaten 737 Max serisi ilk çıktığı zaman arka arkaya iki kaza yaşadı. Dolayısıyla yeni çıkan bir uçak 5 ay içinde iki defa aynı sebeple yazılım sistemindeki bir problem nedeniyle düşünce bazı soru işaretleri ortaya çıktı. İki kazada 346 kişi yaşamını yitirdi. Sonrasında bu uçaklar tüm dünyada yaklaşık 20 ay boyunca yere indirilmişti. Ocak ayında yaşanan olaydan sonra bu durum tekrar gündeme geldi. Hemen arkasından da Boeing uçaklarının gövdelerini üreten şirkette çalışan bazı kişiler üretimle ilgili detayların gözardı edildiği, tamamen hızla yarışıldığı ve bu yüzden ihmallerin yapıldığına yönelik ihbarlarda bulundular. Yine şirketin kalite direktörü olarak çalışan birisi de ifade vermesine bir gün kala otel odasında ölü bulundu. Konuşulan bu konular özetle Boeing’in dar gövdede 737, geniş gövdede 787 serisiyle ilgili üretim hatalarının gözden kaçırılması ile ilgili bir mesele.”

Türkiye’de de iki firma tarafından bu uçakların kullanıldığını anlatan Yılmaz, “737 Max serisi uçaklar Türkiye’de kullanılıyor, farklı firmalarda toplamda 25’in üzerinde uçak var. Bu uçaklarla ilgili dünyada olduğu gibi uçaklar detaylı şekilde kontrolden geçirildi. Özellikle kapının patlaması olayından sonra kapının gövdeye bağlandığı bağlantı parçaları ile ilgili problemler vardı. THY de uçakları bakıma alıp, ortalama her bir uçak için 8 saat süren kontroller yaptıktan sonra bu uçakları kullanmaya devam etti. Dolayısıyla bu uçaklar şu anda uçmaya devam ediyor Türkiye’de ve dünyada” dedi.

Bu uçaklara binenlerin tedirgin olmasının özellikle kazalardan sonra çok olağan olduğunu ifade eden Yılmaz, uçuş sayısına bakıldığında ise bu rakamların çok düşük olduğuna dikkat çekti. Yılmaz, şunları kaydetti:

“Bu uçaklar dünyada en fazla kullanılan uçak tipleri. Açık söylemek gerekirse 737 Max ortalama her bir buçuk saniyede bir dünyada havalanıyor. Çok fazla tercih edilen bir uçak tipi olduğu için yaşanan bu münferit olaylar çok büyük bir yüzde ifade etmiyor. Dolayısıyla güvenli bir şekilde uçamamızda herhangi bir sakınca yok fakat  bir uçak kazasından sonra insanlarda büyük bir korkuya da neden oluyor. Bu süre içerisinde insanlar uçmaktan tereddüt ediyorlar. Uçak kapısı koptuktan sonra da benzer olaylar yaşandı. İnsanlar biletlerini iptal etti ya da Airbus ile yapılacak bir başka uçuşla değiştirdiler. Ancak her gün o kadar fazla Boeing uçağı uçuş gerçekleştiriyor ki… Bir günün içerisinde yüz binin üzerinde ticari uçuş gerçekleşiyor, bunun da hemen hemen yarısı Boeing uçağı. Bunların birkaç tanesinde bu sorunlar yaşanıyor. Uçakların rutin bakımlarının düzenli olarak yapılması, havacılıkta kuralların çok ciddi şekilde esnetilmeden uygulandığı düşünülürse yolcuların güvenli bir şekilde uçtuğunu düşünebiliriz. Dolayısıyla korkulacak bir durum olduğunu söyleyemeyiz.”