Erdoğan’dan ‘ yumuşama ‘ mesajı: Taviz verecek değiliz

» Büyük Manşet » Erdoğan’dan ‘ yumuşama ‘ mesajı: Taviz verecek değiliz

Erdoğan, partisinin Kızılcahamam’daki İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada ‘ yumuşama ‘ gündemine de değindi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam’daki İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’na katıldı.

Buradaki konuşmasında ‘ değişim mesajı’ veren ve son seçimlere yönelik değerlendirmelerde bulunan Erdoğan;

“Seçmenin bize ulaştırdığı mesajların tamamının farkındayız.

Milletimizin beklentilerinin farkındayız.

Mesajlarının gereğini vakti saati geldiğinde yapacağız.

Hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam edemeyiz” dedi.

İlerleyen haftalarda CHP’ye yapacağı ziyarete ilişkin de konuşan Erdoğan;

“31 Mart sonrası CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel bizi ziyaret etti.

Ben de Kurban Bayramı’ndan önce kendisine iade-i ziyarette bulunacağım.

Ziyaret akabinde siyasette bir yumuşama arzuladığımızı ifade ettim.

Bu yumuşamanın bir tarafı iktidarsa bir tarafı da muhalefettir.

Biz bu konuda son derece rahatız. Biz kutuplaşmanın, kamplaşmanın tarafında hiç olmadık” dedi.

Siyasetteki ‘ değişim ‘ ve ‘yumuşama’  gündemine de değinen Erdoğan, “Kırmızı çizgilerimizden taviz verecek değiliz” diyerek şartlarını sıraladı.

Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

Yumuşama adı altında kimliğimizden, ilkelerimizden ve kırmızı çizgilerimizden taviz verecek değiliz.

Muhalefetten de böyle bir şey beklemiyoruz. Bizim hukuk karşısında boynumuz kıldan incedir.

Şeriatın kestiği parmak acımaz.

Milletin kutsallarına azgınlıklara karşı kimse bizden yumuşak tavır beklemesin.

Terör, terörist, terörü destekleyenler karşısında, terörle arasına mesafe koyamayanlar karşısında, FETÖ’cüler karşısında kimse bizden yumuşak tavır beklemesin.

Türkiye’ye saldıranlar, ülkemizin hakkını çiğneyenler karşısında kimse bizden yumuşak tavır beklemesin.

Bizim siyasette yumuşamaktan kastettiğimiz hukuka, demokrasiye, insan haklarına saygı duyulmasıdır.

Bizden hukuksuzluk karşısında kimse yumuşak bir tavır beklemesin.

Özgürlükleri kısıtlamaya yönelik girişimler karşısından bizden kimse yumuşak tavır beklemesin.

Erdoğan’ın açıklamaları’ndan öne çıkanlar şu şekilde:

Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz 30 toplantıda olduğu gibi demokratik bir atmosferde, sizlerin kıymetli fikirlerini alacağız.

Geçen sene 6 Şubat depremleri ve 14-28 Mayıs seçimleri dolayısıyla toplantımızı erteledik.

Seçimlerin hemen ardından da vaktimizi ve enerjimizi depremin yaralarının sarılması başta olmak üzere, ülkemizin acil sorunlarının çözümüne teksif ettik.

Türk siyasetine AK Parti’nin kazandırdığı istişare toplantılarının farklı anlamları ve öneminin olduğunu çok iyi biliyoruz.

İstişare toplantılarımızı devam ettireceğiz.

Temmuzun 1 ve 2’sinde bu defa belediye başkanlarımızla bir araya geleceğiz.

Son 1 yılda yaşanan 3 seçimin de kapsamlı muhasebesini yapacağız.

Birkaç ay sonra 23. kuruluş yıl dönümümüzü kutlayacağız.

23 yıldır bizi ayakta tutan vasfımız, ortak akla önem vermemizdir.

Kuruluşumuzdan beri farklı düşünceleri ortak akıl potasında buluşturduk.

Eleştiriye her zaman açık olduk. Partimiz bünyesindeki demokratik mekanizmaları en etkin şekilde işlettik.

31. toplantımızın temasını bu anlayışla ‘Türkiye’nin ortak aklı’ olarak belirledik.

Seçmenin bize ulaştırdığı mesajların tamamının farkındayız.

Milletimizin beklentilerinin farkındayız.

Mesajlarının gereğini vakti saati geldiğinde yapacağız.

Bu süreçte ince eleyip sık dokuyor, titiz davranıyoruz.

Milletimizle gönül köprülerimizi güçlendirirken AK Parti ve Cumhur İttifakı surlarında gedik açma girişimlerine fırsat vermeyeceğiz.

Ne birilerinin kişisel hesaplarını görmelerine seyirci kalacağız ne de hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam edeceğiz.

Siyaset, ülke ve millet için verilen çetin mücadelenin adıdır. Bizim lügatimizde siyasetin tek bir amacı vardır.

O da millete hizmettir.

Biri yanağımıza tokat atmaya yeltendiğinde diğer yanağımızı dönmedik, karşılığını verdik.

Edepten hiç taviz vermedik ama edepsizliği de karşılıksız bırakmadık.

Kürtler, bu ülkede bir dönem uygulanan yanlış politikalar neticesinde ötelenmişlerdi.

Hepsiyle biz kucaklaştık.

31 Mart sonrası CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel bizi ziyaret etti.

Ben de Kurban Bayramı’ndan önce kendisine iade-i ziyarette bulunacağım.

Ziyaret akabinde siyasette bir yumuşama arzuladığımızı ifade ettim.

Bu yumuşamanın bir tarafı iktidarsa bir tarafı da muhalefettir.

Biz bu konuda son derece rahatız.

Biz kutuplaşmanın, kamplaşmanın tarafında hiç olmadık.

Yumuşama adı altında kimliğimizden, ilkelerimizden ve kırmızı çizgilerimizden taviz verecek değiliz. Muhalefetten de böyle bir şey beklemiyoruz.

Bizim hukuk karşısında boynumuz kıldan incedir.

Şeriatın kestiği parmak acımaz.

Muhalefetin de hukuka saygı duymasını isteriz.

Milletin kutsallarına azgınlıklara karşı kimse bizden yumuşak tavır beklemesin.

Terör, terörist, terörü destekleyenler karşısında, terörle arasına mesafe koyamayanlar karşısında, FETÖ’cüler karşısında kimse bizden yumuşak tavır beklemesin.

Türkiye’ye saldıranlar, ülkemizin hakkını çiğneyenler karşısında kimse bizden yumuşak tavır beklemesin.

Bizim siyasette yumuşamaktan kastettiğimiz hukuka, demokrasiye, insan haklarına saygı duyulmasıdır.

Bizden hukuksuzluk karşısında kimse yumuşak bir tavır beklemesin.

Özgürlükleri kısıtlamaya yönelik girişimler karşısından bizden kimse yumuşak tavır beklemesin.

Biz ana muhalefetten, muhalefetten de bunu bekliyoruz.

Milletimiz bizden sandıkta kendisini temsil yetkisi verdiği siyasetçilerden ortak zeminde bir araya gelip derdine derman olmamızı bekliyor.

Terör karşısında iktidarı muhalefeti ortak tavır geliştirebildiğinde, sadece gerilim düşmekle kalmayacak, terör de tamamen miadını dolduracaktır. Türkiye’nin bazı meselelerinin siyaset üstü yaklaşımla ele alınması gerilimi zaten düşürecektir.

YENİ ANAYASA MESAJI

Darbe anayasasının sivil, yeni, kuşatıcı ve özgürlükçü anayasa ile değiştirilmesi konusunda hep beraber el ele verebilirsek inşallah ülkemizin bahtı da değişecektir.

Türkiye’nin çıkarlarını yurt dışında savunma ve başkalarına karşı koruma hususunda siyasi kimliklerin önüne geçebilirsek bu 85 milyonun her bir ferdine yarayacaktır.

Dar alanda siyaset yapılmaz. Bir eliyle tokalaşan diğer elinde hançer olanla siyaset olmaz.

Ekonomide veriler güzel gelmeye devam ediyor.

Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte 5.7 oranında büyüdü.

Üst üste 15 çeyrek büyümüş oldu.

Çalışanların büyümeden aldığı pay asgari ücrete yapılan ara zamların etkisiyle rekor seviyeye ulaştı.

Enflasyon yılın ikinci yarısından itibaren iniş trendine inecek.

Hayat pahalılığını körükleyen fahiş fiyat ve fırsatçılık sorununda yeni düzenleme ile elimiz güçlendi.

Diğer konularla ilgili gerekli adımları atıyoruz. Tuzu kuruların değil, sessiz yığınların sesi, milletin birikmiş sorunlarının çözüm adresi olmaya devam edeceğiz.

Milletimizin umutlarını artıran siyasetteki yumuşamanın bu sefer kelebek ömürlü olmamasını temenni ediyoruz.

Her konuda aynı düşünmek, konuşmak zorunda değiliz. Siyaset ve sosyal farklılığımız zengiliğimizdir.

Yöntemlerimiz, uslüplarımız farklı olabilir. Hepimiz Türkiye’nin büyümesini daha fazla refaha ulaşmasını istiyoruz.

Bunun önünde her ne varsa ortak tavır göstermemiz kaçınılmazdır. Türkiye’nin 10 yıldır ayağına pranga olan sorun terördür.

Teröre karşı ortak tavır koymadan Türkiye’yi daha ileriye götüremeyiz.

7 Ekim’den beri Gazze’de yaşanan katliama en güçlü tepkiyi gösteren, somut tedbirler alan tek ülkeyiz.

Önce 54 kalemde, ardından da bütün kalemlerde İsrail ile ticari işlemleri durdurduk.

Gazzeli kardeşlerimize gönderdiğimiz insani yardımların miktarı 55 bin tonu aştı. Filistin halkının yanında dimdik duruyoruz.

Meclisimizin Refah katliamı sonrası aldığı karar için teşekkür ediyorum. Hakkı ve hakikati haykırmaktan çekinmiyoruz.

Tek başımıza kalsak da inşallah bu vicdanlı onurlu ve cesur duruşumuzdan vazgeçmeyeceğiz.