Kılıçdaroğlu-Kurtulmuş görüşmesinin perde arkası: Neler konuştular?

» Büyük Manşet » Kılıçdaroğlu-Kurtulmuş görüşmesinin perde arkası: Neler konuştular?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a yaptığı ziyaretin detaylarını anlattı. Kılıçdaroğlu, “Yasama organı, yürütmenin baskısı altında. Örneğin Cumhurbaşkanı “Şu kişinin dokunulmazlığı kaldırılsın” dediği anda o kişinin fezlekesi hemen öne çekiliyor” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 11 Ekim’de partisinin Meclis Grubu yöneticileriyle birlikte TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’u ziyaret etti. Ziyarette Kılıçdaroğlu, Kurtulmuş’a ‘Altılı Masanın Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Metnini’ sundu.

Gazeteci Murat Yetkin, söz konusu ziyarette Kılıçdaroğlu ile Kurtulmuş arasında geçenleri CHP liderine sordu.

“Bizim yeni bir Anayasa konusunda ne düşündüğümüz belli; altında CHP dahil altı partinin imzası var. Biz bunun için ısrarlı olacağız. Ancak AK Parti’nin nasıl bir teklifle geleceğini bilmiyoruz. Gelince bakıp, ona göre kararımızı veririz” ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, görüşmeden ‘Anayasa konusuna’ neredeyse hiç girilmediğini aktardı.

“YASAMA YÜRÜTMENİN BASKISI ALTINDA”

Konuşmanın Meclis İç Tüzüğü üzerinden gittiğini belirten Kılıçdaroğlu “Meclis İç Tüzüğünde yapılacak değişikliklerle Meclis’in etkisini, her bir milletvekilinin değerini arttırmanın mümkün olduğunu düşünüyoruz. Bu konudaki önerilerimizi anlattık Sayın Başkana. Yasama organı, yürütmenin baskısı altında. Örneğin Cumhurbaşkanı “Şu kişinin dokunulmazlığı kaldırılsın” dediği anda o kişinin fezlekesi hemen öne çekiliyor. Fezlekelerin, iktidarın muhalefet üzerindeki baskı aracına dönüşmesinin yanlış olduğunu ve bu konuda TBMM’nin temsil ilkesini de dikkate alıp hassasiyet göstermesi gerektiğini söyledik” diye konuştu.

“ARAŞTIRMA ÖNERGELERİNE İZNİ VERİLMESİ GEREKİYOR”

Can Atalay’ın durumuna yönelik Kılıçdaroğlu “Yüksek Seçim Kurulu seçime girmesinde sakınca görmemiş, seçilmiş, ama yemin ettirmiyorsunuz, milletvekili olamıyor. Oysa cezası yasama görevi sonuna ertelenen örnekler var. Önceki Meclis Başkanlarından Hüsamettin Cindoruk, “Ben olsam kapıda karşılardım” diyor. 600 milletvekili var TBMM’de. Meclis komisyonlarında görev alan milletvekilleri yine de orada görüşlerini dile getirebiliyor. Komisyon dışı kalanlar sadece oylamalarda parmak kaldırıp indiriyor. Oysa araştırma komisyonları kurulsa orada, devlet yapısının, bürokrasinin, üniversitelerin, sivil toplumun da katılımıyla yasama organı değerli çalışmalar üretebilir. Ben milletvekili iken yer almıştım araştırma komisyonlarında, gayet yararlı çalışmalar yapılıyordu. O nedenle araştırma önergelerine de izin verilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“KENDİ ÖNERİLERİMİZİ GETİRİYORUZ”

“İç Tüzük değişikliğinden söz ediliyor. Biz de kendi önerilerimizi getiriyoruz” diyen Kılıçdaroğlu “Bunları yasama organının, parlamentonun ve her bir milletvekilinin değerini artırmak için de istiyoruz. Milletvekili soru önergesi veriyor. Doğru dürüst yanıt gelmiyor. Bakanların sorulara yanıt verme oranı giderek azalıyor. Meclis Başkanlığının bunu da yürütmeden sorması, takip etmesi, daha sık uyarması etmesi gerekir. Parlamento denetim bakımından da işlevsiz hale geliyor. Sonra, diyelim milletvekili kanun teklifi hazırlayacak… Meclis yasal ve teknik destek verebilmeli. Dünyanın bütün demokrasilerinde siyasetçi kararı alır, bürokrasi, uygular. Meclis Kanun ve Kararlar Dairesi canlandırılmalı; bu anlamda başvuran milletvekillerine danışmanlık hizmeti verebilmeli” dedi.

TORBA YASA SORUNU: KURTULMUŞ NE CEVAP VERDİ?

“Her torba yasanın içine, kendi istediklerine ek olarak halkı ilgilendiren bir madde ekliyorlar; AYM’ye taşısak “Bak işte CHP engelliyor” diyecekler. Torba yasa uygulamasının artık son bulması gerektiğini, eğer devam edecekse de temel kanunların torba yasa içerisinde getirilmesini yasaklayan bir içtüzük değişikliği gerektiğini önerdik” ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, Kurtulmuş verdiği cevaba yönelen gelen soruya ilişkin ise şunları söyledi:

“Pek yorum yapmadı. Karşı da çıkmadı. Dikkatle dinledi, hassasiyet gösterileceğini söyledi.”

Kaynak: Cumhuriyet