Antalya’da yapılan Uluslararası Katılıml 19. Adli Tıp Günleri Kongresi’ne katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, açılış töreni sonrası basın mensuplarıyla bir araya geldi. 21 Ağustos tarihinde Diyarbakır‘da kaybolan ve 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan Narin Güran cinayeti ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Milletimizin beklentisi yargı tarafından karşılanacak
Bakan Tunç, 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunmasından ardından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, şu ifadelere yer verdi: “21 Ağustos’ta kaybolan Narin kızımızın maalesef cansız bedeni 19 gün sonra 8 Eylül’de bir dere yatağında gömülmüş şekilde bulundu. Gerçekten milletçe bizi derinden sarstı. Narin kızımızın hunharca cinayete kurban gitmesi bizi çok yaraladı. Gece gündüz herkes Narin’in canlı bedenine ulaşmak için çok çalıştı ama cansız bedenine ulaşıldı. Bu kapsamda soruşturmalar da etkin bir şekilde devam etti, özellikle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığımızın başından bu yana katilleri tespit edebilmek, sorumluları bulabilmek için gösterdiği çaba söz konusu. Millet olarak Narin’in katillerinin tespiti ve hak ettikleri en ağır cezaya çarptırılması noktasında bir beklenti var. Bu beklenti elbette ki yargımız tarafından karşılanacak, hiç kimsenin şüphesi olmasın. Karanlıkta hiçbir şey kalmayacak.”
“Kamera görüntüleri TÜBİTAK’ta”
Bakan Tunç, Narin Güran cinayetine ilişkin soruşturma kapsamında tespit edilen kamera görüntülerinin dün TÜBİTAK’a ulaştırıldığını açıklayarak, şöyle devam etti:
“Şu anda elde edilen deliller, veriler, ifadeler var, ifadelerdeki çelişkiler var. Yeniden ifade alınabiliyor ve bu anlamda soruşturma aşamasında 12 şüpheli tutuklu, 3 adli kontrol kararı verilen kişi var. 27’si şüpheli olmak üzere 241’i tanık olmak üzere bu soruşturma kapsamında 268 kişinin ifadesi alındı. Bir takım DNA tespitleri var, tespit edilen araçlar üzerinde kriminal incelemeler var. Gerek jandarma kriminal laboratuvarlarının gerekse Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Başkanlığımızın ve İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığımızın elde ettiği veriler var. Geriye dönük HTS kayıtları inceleniyor. Kim kiminle yoğun görüşmüş, bunun yanı sıra baz çakışmaları tespit ediliyor. Cinayet mahallinde kimlerin olduğuna yönelik baz istasyonu tespitleri ve baz çakışmaları ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Bir takım tespit edilen kamera görüntüleri var, bu kamera görüntüleri dün TÜBİTAK’a gönderildi. TÜBİTAK tarafından bir inceleme yapılıyor. Oradan da hem ses hem görüntü anlamında tespit edilen, bazı evlerden elde edilen kameralarla ilgili TÜBİTAK’ta da bir çalışma yapılıyor.”
“Katil ya da katiller en ağır cezaya çarptırılacak”
Bakan Tunç, soruşturmanın gizliliğine dikkat çekerek, selameti açısından farklı yorumlara neden olacak hususlardan kaçınmak gerektiğine işaret etti. Tunç, “Burada özellikle elde edilen Adli Tıp’ın ortaya koyduğu DNA tespitleri ve diğer veriler, kriminal incelemelerde ortaya çıkan hususlar, soruşturma kapsamında gizlilik kapsamında teknik veriler ve delillerle ilgili kamuoyuna yansımayan bazı hususlar da söz konusu. İfadeler avukatlar tarafından kamuoyuyla paylaşıldığında, o ifadelerden yola çıkarak birtakım yorumlar tespitler yapılabiliyor. Burada soruşturma gizli, soruşturmanın selameti açısından özellikle farklı yorumlara neden olacak hususlardan da kaçınmak gerekiyor. Narin kızımızın katilleri mutlaka soruşturma kapsamında tespit edilecek ve yargı huzuruna çıkarılacak, çok uzun sürmez. Bu anlamda açılacak bir davada yargı neticesinde katil ya da katiller hesap verecek. Biz bunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı hep söyledik. Sayın Cumhurbaşkanımız Narin evladımız kaybolduğu günden itibaren bu işin üzerinde hassasiyetle duruyor, soruşturma aşamasını çok yakından takip etti. Soruşturmanın en ince detaylarına kadar, hiçbir şüphe bırakmayacak şekilde ifadeler, tüm teknik veriler değerlendirilerek, HTS kayıtlarından baz kayıtlarına, tespit edilen kamera kayıtlarının TÜBİTAK çözümlerine, yine toplanan telefonlardan elde edilen bazı ses kayıtlarının çözümlenmesine varıncaya kadar, birçoğu kamuoyuna yansımamış bilgiler var. Sonunda iddianame ortaya çıkınca da yargı huzurunda hesabını verecek, Narin kızımızın kanını yerde bırakmayarak, toplum vicdanımızı rahatlatacak bir karara ulaşacak, katil ya da katillerde en ağır cezaya çarptırılacak” dedi.malarımızı sürdüreceğiz.”