Fatih Erbakan’dan ‘SGK borcu’ çıkışı

» Gündem » Fatih Erbakan’dan ‘SGK borcu’ çıkışı

Cumhur İttifakı’nın eski ortağı ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin il başkanları toplantısında AK Parti’ye belediyelerin SGK borçları üzerinden yüklendi. Erbakan; “20 seneden beri bu belediyeler AK Parti’deyken bunları tahsil etmek neden aklınıza gelmedi?” diye sordu.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin il başkanlarını topladı. Toplantı öncesinde gündemdeki konulara ilişkin açıklama yapan Erbakan; belediyelerden SGK borçlarının tahsilini istemenin çifte standart olduğunu ifade etti. Erbakan konuşmasında şunları söyledi:

“İktidar, 31 Mart seçimlerinde Türkiye genelinde Türkiye’nin yüzde 70’lik bölümünde belediyeleri kaybettiler. Şimdi bu belediyeleri kaybettikleri noktada, akıllarına SGK borçlarını tahsil etmek geldi. Peki 20 seneden beri bu belediyeler AK Parti’deyken bunları tahsil etmek neden aklınıza gelmedi? Sizin AK Partili belediyelerinizin yaptığı borçlar bunlar. Yaptığınız bu borçları 20 sene tahsil etmediniz, şimdi belediyeleri kaybedince bunları tahsil etmek aklınıza geldi. Bu son derece samimiyetsiz ve çifte standartçı bir uygulama. AK Partili belediyelerin yaptıkları borçları belediyeler el değiştirince tahsil edecekler. Bu muhalefet partili belediyeleri çalıştırmamak, elini kolunu bağlamak, kilitlemek ve böylece hem muhalefet partilerine, hem de o bölgelerde o partilere oy vermiş olan seçmeni cezalandırmak demek. Siz belediyenin elini kolunu bağlayıp hizmet yaptırmadığınız zaman bundan en zararlı çıkacak olan o bölgedeki halktır. Hizmetler aksayacak. 20 sene bu borçlara göz yumanların şimdi bunları aklına getirmesi samimi ve iyi niyetli bir yaklaşım olarak değerlendirilemez. Yeniden Refah Partisi olarak iktidar gücüyle muhalefet belediyelerini çökertip hizmet yapamaz duruma getirme, belediyelere iş yaptırmama planını açık bir şekilde kınıyoruz ve kabul etmiyoruz. Tabii ki buna rağmen ‘iman varsa imkan da vardır’ anlayışıyla, Yeniden Refah Partili belediyeler hizmete devam edecek. Biz milli görüş ruhuyla 1994’te İstanbul’un çöplerini gençlik teşkilatımızla beraber topladık, ellerimizle topladık. O zaman da kısıtlamalar, engellemeler yapıldı ama milli görüş ruhuyla hizmete hiçbir engelleme mani olamadı.”

“MALİYE BAKANI’NIN KAMUDA ÇİFT MAAŞ ALANLARI SAVUNDUĞU KADAR, EMEKLİLERİMİZİN DE HAKKINI SAVUNMAYA DAVET EDİYORUZ”

Emeklilere yapılan zam oranının yetersiz olduğunu belirten Erbakan, “TÜİK’in enflasyonunun dahi yüzde 75 olduğu bir ülkede 10 bin lirayı 12 bin 500 liraya çıkardılar. Tabii ki böyle bir ortamda emeklinin yaşamını idame ettirebileceğini düşünmelerinin yanında, emeklilerin verdikleri bu maaş zammından memnuniyet duyacağını umarak bu zammı bir müjdeymiş gibi açıklamaları da aslında çok büyük bir gaftır. Milletin, dar gelirlinin, emeklinin, emekçinin gündeminden kopmuşlar. Milletten uzaklaşmışlar ve bu paraların hesabını artık yapamayacak noktaya gelmişler. Bir müjdeymiş gibi açıklayabiliyorlar. Hükümetin yıllardan beri süregelen ekonomik başarısızlığının faturasının emeklilerimize yüklenmesini asla kabul edemeyiz. Ödedikleri faizlerin, kamudaki israfın, imtiyazlı holdinglere yapılan milyarlık garanti ödemelerinin, vergi muafiyetlerinin yükünü; üç maaşlı, beş maaşlı, milyonluk maaşlı bürokratların yükünü getirip maalesef milyonlarca emekliye yüklüyorlar. Bunu kabul edebilmemiz mümkün değildir. Bu büyük bir haksızlık ve adaletsizlik. Bütçe yükü nedeniyle bunu ancak yapabildik gibi mazeretlere sığınmalarını asla kabul edebilmemiz mümkün değil. Sayın Maliye Bakanı’nın kamuda çift maaş alanları savunduğu kadar emeklilerimizin de hakkını savunmaya ediyoruz. Yeniden Refah Partisi olarak hükümete en düşük emekli maaşının mutlaka asgari ücrete endekslenmesi ve bunun da insani şartlara getirilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz” ifadelerinde bulundu.

“TAM BİR AK PARTİ KLASİĞİ”

Erbakan, vergi ödemeyen şirketlere ilişkin ise şunları kaydetti:

“Emekliler, dar gelirliler perişan haldeyken diğer taraftan savurganlık hız kesmiyor. Bir yandan kaynaklar bir avuç imtiyazlıya giderken, israfa giderken, faize giderken; diğer taraftan siz milyonlarca dar gelirliye sabredin, şükredin derseniz bu elbette ki olmaz. Önce haksızlığın, adaletsizliğin giderilmesi, paylaşımda adaletin sağlanması lazım. Bir kesimin hakkını gasp edip, onu sömürüp, ondan sonra da sesini çıkartma, otur şükret, sabret dediğiniz zaman bu elbette olmaz. İhalelerle milyarlar maalesef imtiyazlılara aktarılıyor, milyarlar savruluyor. Öbür taraftan emekliye gelince, emekçiye gelince, çiftçiye gelince, fındık üreticisine, çay üreticisine gelince ‘para kalmadı’ deniyor. Kamu özel iş birliği kapsamında bu yıl 163 milyar lira garanti ödemesi alacak olan 20 inşaat firmasından 8’inin 2023 yılında hiç vergi vermediği ortaya çıktı. Bu sekiz tanenin bazıları hem 2022 hem 2023’te hiç vergi vermemiş. Emekliye gelince bütçe disiplini, dar gelirliye gelince orta vadeli program. Diğer taraflar imtiyazlılara gelince hem beş liralık ihaleyi yirmi liraya alacaksın hem de zahmet verip vergi bile ödemeyeceksin. Bu konuyla ilgili muhalefetin Meclis’te sunduğu araştırma önerisi de her zaman olduğu gibi iktidar kanalının oylarıyla reddedildi. Tam bir AK Parti klasiği.”

“INSTAGRAM SİYONİZMİN HİZMETİNDE”

Instagram’a getirilen erişim engeline ilişkin konuşan Erbakan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Instagram; bizim her zaman söylediğimiz bu sosyal medya platformları maalesef Siyonizm’in kontrolünde. İnsan haklarından hatta hayvan haklarından dem vururken, bir balinanın bir yunusun ölmesine çok büyük olaylar yaparken, elbette hiçbir hayvan ölmesin, orada yüz binlerce kadın, çocuk, yaşlı, engelli katlediliyor. Buna karşı bir tepki konulduğu zamanda bunu kısıtlama yoluna gidiyorlar. Kendi sosyal medya platformlarımızı kurmamız, aynı kendi bankacılık ve finans sistemimiz gibi bunları da oluşturmamız lazım.”