Hastalık hakkında bilgi veren Doç. Dr. Bilgehan Sezgin Asena, “Keratokonusun bir gençlik hastalığı olduğunu söyleyebiliriz. Genellikle 15-25 yaş arasında başlamakta ve ilerlemektedir. Ancak 15 yaşından önce de görebilmekteyiz. Keratokonus bir kornea hastalığıdır. Kornea gözün en önünde yer alan saydam tabakadır. Keratokonus hastalığında bu tabakada sivrilme ve incelme olmaktadır. Bu sivrilme ve incelme ilerleyicidir ve görmenin giderek kötüleşmesine sebep olur. Bu hastalıkta korneanın yapısal bir şekil bozukluğu söz konusudur. Keratokonus kelimesi de konikleşmiş kornea anlamına gelmektedir. 2 bin kişide bir rastlanmaktadır” dedi.
TEDAVİ
Çapraz bağlama (cross linking) tedavisi ile hastalığın ilerleyişi durdurulabilir bir hale geldiğini belirten Asena, tedavide erken teşhisin önemli olduğunu hatırlattı.
Asena, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çapraz bağlama tekniği ile özel bir damla kullanılarak ultraviyole ışınları uygulanarak kornea dediğimiz dokunun sağlamlaştırılması gerçekleştirilebiliyor. Bu sağlamlaştırma sayesinde korneadaki ilerleyici incelme ve sivrilmeyi durdurabiliyoruz. Tedavinin yüzde 90’ın üzerinde başarı oranı var. Bunun için hastalığın çok ilerlememesi gerekiyor erken teşhis önemli. Mevcut durum korunduktan sonra görmeyi artırmak için gözlük veya lens kullanımı erken dönemde faydalı olabiliyor. Daha çok sert kontak lensler görme seviyesini artırabiliyor. Son dönemde keratokonusa özel hibrit lensler üretilmiştir ve bunlar da hastalarda iyi sonuçlar elde edilebilmektedir. Lens kullanamayan hastalara korneal halka ameliyatı önermekteyiz. Bu ameliyat ile görmede lensin yarattığı etkiye benzer bir sonuç elde edilebilmektedir”