Normalleşme salvolara dönüştü!

» Büyük Manşet » Normalleşme salvolara dönüştü!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görüşmesinin ardından başlayan Erdoğan’ın tabiriyle ‘normalleşme süreci’nde çatlaklar derinleşmeye başladı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bizim siyasette yumuşama normalleşme çabamız aslında muhalefeti normalleştirme çabasıdır” açıklamasına “Normal bir açıklama olmamış. Bir el sıkışmak için tek el yetmez, 2 el gerekir” yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görüşmesinin ardından başlayan Erdoğan’ın tabiriyle ‘normalleşme süreci’nde çatlaklar derinleşmeye başladı.

Erdoğan, “Sıkılı yumrukları açacak olan muhalefettir; çabamız aslında muhalefeti normalleştirme çabasıdır. Cumhur ittifakına yönelik hadsizlikleri kabulleneceğiz manasına gelmez. Edepli olmamız edepsizliklere göz yumacağımız anlamına asla gelmez. Yumuşak başlıyız ama kimse unutmasın boynu çekilecek uysal koyun da değiliz. Suç ortağı arayanlar kendilerini fazla yormasın. nereden geldiği, nereye gittiğini açıklayamadıkları para kulelerine baksınlar. Suç ortağı arayanlar bize çamur atmadan önce kent uzlaşısında kimlerle yol yürüdüklerini sorgulasınlar. Biz ülkeye hayrı olmayan münakaşalara girmemeye özen gösteriyoruz. Muhalefetten de normalleşmelerini bekliyoruz” açıklamasında bulundu.

“NORMAL BİR AÇIKLAMA OLMAMIŞ”

Erdoğan’ın açıklamalarına Özel’den de yanıt verdi. Özel’in yanıtı şöyle:

“Normal bir açıklama olmamış. Bu açıklamanın da normalleşmeye ihtiyacı var. El sıkışmak için tek el yetmez, iki el gerekir. Geçmişte yumruklar sıkılıydı. 31 Mart akşamı milletimiz bize birinci parti olmayı teveccüh ettiğinde ilk açıklamamızda ‘Kibre kapılmayacağız, birinci parti olmanın sorumluluklarını yerine getireceğiz’ dedik ve ilk bayramda sayın Erdoğan’ı aradım. İlk ziyareti gerçekleştirdim ve yıllar sonra el sıkışma imkanı oldu. Daha önce Anıtkabir’de el sıkışmayan, cenaze törenlerinde ana muhalefet partisi lideriyle selamlaşmayan bir çizgiden bugün geldiğimiz çizgi son derece olumludur. Bu işin bir tarafı ya da sahibi yoktur. Ne benim ne tek başına sayın Erdoğan’dır.

“ERDOĞAN CEVABIMI BAHÇELİ İLE İLİŞKİLERİNİ ONARMAK İÇİN KULLANIYOR”

Muhalefeti belli bir şekle sokmak için normalleşme tanımı yapmak olsa olsa ittifak ortağının gönlünü yapmaya yönelik kurulmuş bir cümledir. Bu konuda da sayın Erdoğan’ı anlıyorum.

Kendisinin bazı gazetelerdeki değerlendirmesini okuduk. ‘Özgür Bey’in kullandığı ifade bizi incitti’ gibi. Oradaki o ifadenin kullanılmasının sebebi sayın Bahçeli’nin grup toplantısında normalleşmeden duyduğu rahatsızlık sonucunda Erdoğan’la ittifakı bozup bizim ittifak yapmamızı teklif etmesi üzerine Bahçeli’ye verdiğim bir cevaptı. Ve o cevabı o günden sonra sayın Erdoğan sayın Bahçeli ile olan ilişkilerini onarmak için kullanıyor. Bunu anlayışla karşılıyorum. Ancak bu memleketin normalleşmeden anladığı; iktidarıyla, muhalefetiyle, birbiriyle diyalog kurabilen, sorunları konuşabilen, tartışabilen, birbirini ikna etmese de birbirine düşman gözüyle bakmayan ama mücadeleyi de eksik bırakmayan bir anlayışı takdir ediyor millet.

Muhalefet muhalefet olmaktan çıktıktan sonra demokrasi demokrasi olmaktan çıkar. Bugün daha asgari ücrete zam yapmayacaklarını açıkladılar. Asgari ücrete zam yapmayacak bir iktidarla bu alanda yapılacak müzakere kalmadıysa yapılacak iş mücadeledir. 30 Haziran günü Kocaeli’nde yapılacak mitingde biz iktidara tavrının cevabını vermek üzere meydanlarda olacağız. Biz milletten muhalefet partisi olarak yetki ve sorumluluk aldık.”