SGK Başkanı Raci Kaya’nın, Ankara’dan İstanbul’a haftada iki kez gidip geldiği aracı tasarruf genelgesine takıldı. Kaya, parasını kendi ödediği uçakla seyahat ediyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Raci Kaya, İstanbul-Ankara arasında mekik dokuyan 3’üncü aracını İstanbul’da bırakmak zorunda kaldı. İkamet ettiği evi ile Türkiye Kalkınma Bankası’ndaki makamı İstanbul’da, SGK’daki makamları Ankara’da olan Kaya’yı bankaya ait olan makam aracı her hafta pazartesi günleri İstanbul’dan Ankara’ya getirip boş dönüyor, cuma günleri de boş gelip İstanbul’a götürüyordu. İktidar, yayımladığı tasarruf genelgesiyle başta Kaya olmak üzere benzer durumdaki yöneticilerin makam aracıyla şehirlerarası seyahat etmesini yasakladı.
Sözcü gazetesinde yer alan habere göre, Kaya’nın artık İstanbul’daki evine bilet parasını kendi cebinden ödediği uçakla gidip geldiği öğrenildi.
İKİ AYRI MAAŞ
Halen SGK Başkanlığı ile SGK Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinden dolayı SGK’dan iki ayrı maaş ve ücret aldığı belirtilen Kaya’nın Kalkınma Bankası’ndaki görevinden dolayı maaş ya da temettü almadığı belirtildi.
Kaynak: Sözcü
Sosyal Güvenlik Kurumu nedir?
İnsanların hayat boyunca yaşam kalitesini etkileyen en önemli unsur sosyal güvence içinde olmaktır. Sosyal güvenlik, insanların gelirlerine bakılmaksızın toplum huzurunu ve refahını bozan sosyal tehlikelerin verdiği zararlardan “insan hakkı” ve esas itibariyle de “devlet görevi” olarak primli ya da primsiz sistemlerin kullanılması, kişilerin sosyal tehlikelerin zararlarından kurtarılma güvencesidir. Bu doğrultuda ülkemizde sosyal güvenlik hakkı, Anayasamızın 60 ıncı maddesindeki “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hüküm ile açıkça ortaya konmuştur.
Bir mesleki veya sosyal risk yüzünden geliri veya kazancı kesintiye uğramış kimselerin başkalarının yardımına ihtiyaç kalmaksızın, geçinme ve yaşama ihtiyaçlarını karşılayan bir sistem olarak tanımlanan sosyal güvenlik kavramı; Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO) göre ise “toplumun kendi üyelerine bir takım kamusal tedbirlerle, hastalık, hamilelik, iş kazası, işsizlik, yaşlılık ve ölümden kaynaklanan tamamen veya esaslı bir şekilde kazanç kaybının neden olacağı ekonomik ve sosyal zorluklara karşı sağladığı koruma, tıbbi bakım tedariki ve çocuklu ailelerin desteklenmesidir.”
Ülkemizdeki sosyal güvenliğin genel yapısı sosyal devlet anlayışıyla birlikte sigortacılık esaslarına dayanmaktadır. Sigortalılara verilecek sigorta yardımlarının hangi hallerde ve miktarda verileceği önceden belirlenmiş olup, uzun ve kısa vadeli sigorta kollarında hizmet sunulmaktadır. Sosyal güvenlik sistemi, sosyal devletin gereği, özel sigortacılıktan farklı olarak birebir fayda/maliyet dengesi gözetilmeden oluşturulmuştur. Bu durum sosyo-ekonomik ve demografik değişimlerin neden olduğu tüm risklerin sistem tarafından taşınmasına neden olmaktadır.